İçindekiler
Giriş
Sultan 1. Ahmed, 18 Nisan 1590 tarihinde Manisa’da Sultan III. Mehmed’in ve Handan Valide Sultan’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası III. Mehmed’in 21 Aralık 1603 de vefat etmesinin üzerine aynı gün Osmanlı Devleti’nin on dördüncü hükümdarı olarak tahta geçti. Sancak beyliği görevini yerine getirmeden yönetimin başına geçen ilk padişah olarak kabul edilir. Bununla birlikte 93. İslam halifesiydi.
I. Ahmed’in çocukluğu Manisa’da geçti. Dedesi III. Murad hayatını kaybettikten sonra babası III. Mehmed ile beraber İstanbul’a geldi. I. Ahmed veraset sistemini değiştirerek Fatih Sultan Mehmed zamanında kanunlaşan kardeş katli yasası yerine Ekber ve Erşed (ailenin en büyük üyesi) sistemini kanunlaştırdı. Böylece sırasıyla Genç Osman, IV. Murad ve İbrahim isimlerindeki oğulları padişah oldu.
Sultan I. Ahmed Han (18 Nisan 1590-22 Kasım 1617) da “Ahmedî” ve “Bahtî”
mahlasıyla yazdığı klasik ve tekke tarzı şiirlerinde; kahramanlıktan tasavvufa, siyasetten aşka kadar geniş bir konu yelpazesi kullanmış yetenekli bir şairdir. Arapça, Farsça bilen; büyük Türk mutasavvıfı Aziz Mahmud Hüdayî’den tasavvuf feyzi almış, Türk mimarisine Sultan Ahmed Camiini kazandırmış sanatkar ve sanat koruyucusu bir padişah idi. Her gün bir kağıda Hz. Peygamberimizin ismini yazıp ayak izini çizerek kavuğuna sıkıştırması ve tacı olarak kabul etmesi kişiliğini gösteren bir davranıştır.
I. Ahmed’in Saltanatı
Ahmed’in abisi olan Şehzade Mahmud, diğer kardeşlerine göre padişahlık potansiyeli yüksekti. Babası III. Mehmed tahtına göz koyduğu iddiasıyla kendi oğlunu öldürdü. Böylelikle taht III. Mehmed’in ölümünden sonra I. Ahmed’e kaldı. Henüz on dört yaşında iken tahta geçti ve çocuğu yoktu. Devlet adamlarının tahtın varissiz kalma ihtimalini göz önünde bulundurmasıyla, atalarının kardeş katli kanunu uygulamayarak kardeşi Mustafa’nın yaşamasına izin verdi. Böylece Osmanlı taht veraset sisteminde köklü bir değişikliğin ilk adımı atılmıştı.
21 Aralık 1603’te tahta geçen I. Ahmed, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra devlet işleriyle çok yoğun olarak ilgilenen ilk padişahtır. Sarayla ve devletle ilgili birçok konuda karar alıp verirken annesi Handan Valide Sultan’ın etkisi altında kaldı. 22 Kasım 1605 tarihinde annesini kaybetti. Annesinin ölümü üzerine danışıp fikir alacağı kişi Derviş Paşa oldu.
Avusturya Sorunu ve Avrupa’ya Karşı Üstünlüğün Kaybedilmesi
I. Ahmed tahta geçtiğinde Avusturya Savaşı hala sürüyordu. Bu savaşlarda Osmanlı Devleti için önemli bir merkez olan Estergon kalesi alındı. Ancak Savaşlardan yıpranan ordu ve devlet ilerleyen zamanlarda diğer devletlerle anlaşma politikası uyguladı. 15 yıl gibi uzun ve yorucu geçen Osmanlı-Avusturya savaşı 11 Kasım 1606 tarihinde gerçekleşen Zitvatorok Antlaşması ile sonlandı. İlk başta Sultan I. Ahmed antlaşmayı kabul etmek istemedi ama anlaşmada geçen unsurların gerçekleşmeyeceğine inanması ve celali isyanlarının artış göstermesi üzerine fikrini değiştirdi.
Bir barış antlaşması olarak kabul edilen Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin lehine gibi gözükse de aleyhte sonuçlar doğurdu. Osmanlı Devleti’nin Avusturya İmparatorluğu karşısında avantajını kaybettiği ilk antlaşma olarak bilinir. Antlaşmanın en dikkat çekici maddesi Avusturya Arşidükü’nün Osmanlı Devleti’nin padişahına denk sayılmasıydı. Bu maddelerle Osmanlı Devleti’nin Kanuni Sultan Süleyman döneminde elde ettiği Orta Avrupa siyasi üstünlüğü ve ilerleyişi son buldu. Böylece Osmanlı Devleti Avrupa’daki devletler ile eşit düzeye geldi.
Celali İsyanları ve Anadolu’daki Gelişmeler
Beylikler arasında varlığını en uzun süre devam ettiren Ramazanoğulları Beyliği 1514 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı’nın egemenliği altına geçmişti. I. Ahmed döneminde ise Ramazanoğulları Beyliği’ne resmen son verildi. Bu gelişme ile Anadolu’da Türk birliği kuruldu ve siyasi bütünlük sağlandı. Ayrıca 9 yıl devam eden Safevi – Osmanlı savaşı Nasuh Paşa Antlaşması ile sonlandı.
Osmanlı Devleti’nin toplumsal ve ekonomik düzeninin altüst olmasından kaynaklı çıkan Celali isyanları, Yavuz Sultan Selim zamanından beri Osmanlı’nın sorunlarından biriydi. Bu isyanlar I. Ahmed döneminde de Osmanlı’nın dış ilişkilerini ve savunmasını zayıflatan unsurlardan biriydi. Bu ayaklanmaların bastırılması için Kuyucu Murat Paşa görevlendirildi. Kuyucu Murat Paşa, Kanije kahramanı Tiryaki Hasan Paşa’nın yardımıyla Anadolu’da yayılmış olan ayaklanmalar çok kanlı bir biçimde bastırıldı.
I. Ahmed’in Mimari Çalışmaları
İstanbul’da 4 Ocak 1610 tarihinde 6 minareli ve 16 şerefeli Sultanahmet Camii’nin temelleri atıldı. I. Ahmed temelleri atılan camiye kendi eteğinde toprak taşıyarak yardım etti. 9 Haziran 1617 tarihinde tamamlanan Sultanahmet Camii ibadet için kullanıma açıldı. Bunun yanında da İstanbul Mesih Paşa Camii, Elmalı Ömer Paşa Camii, Şehzadebaşı Kuyucu Murat Külliyesi gibi mimari çalışmaların yapılmasını sağladı.
I. Ahmed’in Vefatı
Sultan I. Ahmed, Rickettsia bakterilerinin etken olduğu bulaşıcı tifüs hastalığına karşı zayıf düşerek 22 Kasım 1617 tarihinde hayatını kaybetti. 27 yaşında ölen Sultan I. Ahmed’in naaşı Sultanahmet Camii etrafındaki türbeye defnedildi. Sultan I. Ahmed’in vefat ettiği gün akli dengesini kaybetmiş olan kardeşi I. Mustafa tahta çıktı.
KAYNAKÇA
- İnançer, Ömer Tuğrul (2002). “Türklerdeki Sanatkar Hükümdarlara Dair”. Türkler Ansiklopedisi. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları. 8.Cilt, s.1506.
- A’dan Z’ye Kültür ve Tarih Ansiklopedisi (2004)