İçindekiler
II. Bayezid’in Doğumu ve Şehzadelik Yılları
Osmanlı Devleti’nin 8. padişahı olan II. Bayezid 3 Aralık 1447’de Dimetoka’da doğmuştur. Babası Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmet) annesi ise Gülbahar Hatun’dur.
Küçük yaşından itibaren tam bir ihtimam ile yetiştirilen Şehzade Bayezid; Mirim Çelebi, Molla Abdülkadir, Hatip Kasım, Abdullah Efendi ve Molla Selahaddin Efendi gibi devrin önemli alimlerinden dersler aldı. (1)
II. Bayezid yedi yaşındayken Hadım Ali Paşa nezaretinde Amasya valisi olarak tayin edildi. Amasya dönemin önemli illeri arasında yer alır ve birçok şehzade burada eğitim gördü. II. Bayezid lalası Hadım Ali Paşa, nişancısı Kemaleddin Ahmed Çelebi, defterdarı Hacı Mahmud Çelebizade, Sadeddin Çelebi ve divan kâtibi Sa’di Çelebi nezaretinde ilmini artırıp idarecilik yetilerini geliştirdi. Ayrıca ünlü hattat Şeyh Hamdullah’tan hat dersleri aldı.
II. Bayezid’in Tahta Çıkışı
Fatih Sultan’ın vefatında Şehzade Bayezid Amasya’da, Şehzade Cem ise Karaman’da valilik yapıyorlardı. Bu sırada Bayezid otuz dört, Şehzade Cem ise yirmi üç yaşındaydı.
Veziriazam Karamani Mehmed Paşa, yeniçeri ve içoğlanların İstanbul’a geçmesine mâni olmak için diğer emir ve vezirlerin rızasını alarak Fatih Sultan Mehmed’in vefatını gizledi. Ancak bu durumu fark eden ve Şehzade Cem’e haber uçurulduğunu öğrenen Şehzade Bayezid’in damatları Rumeli Beylerbeyi Hersekzade Ahmet Paşa ile Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa harekete geçti. Öncelikle Şehzade Cem’e gönderilen habercileri tevkif ettirerek ortadan kaldırdılar. Sonrasında Fatih Sultan Mehmed’in vefat haberini yeniçeriler arasında yaydılar. Bunun üzerine yeniçeriler sokaklarda “Bayezid çok yaşasın!” diye nümayişe başladılar. Kendilerine engel olmak isteyen Karamani Mehmed Paşa ve Fatih Sultan Mehmed’in hususi (özel) doktoru Yahudi Yakup Paşa’yı öldürdüler. Eski Saray’da oturmakta olan Şehzade Bayezid’in oğlu henüz on bir yaşında olan Korkut Çelebi’yi babasına vekâleten tahta çıkarıp sokaklarda dolaştırmaya başladılar. (3)
İstanbul’da bu olaylar yaşanırken Amasya’da sancağında oturan Şehzade Bayezid’e haber geldi. Haberi tereddütle karşılayan Şehzade Bayezid çok üzüldü ise de kendine gelmek durumundaydı. Sonunda İshak Paşa’dan üst üste gelen davet mektupları ve adamlarının acele etmesi yönündeki telkinleriyle haberin gelmesinin dördüncü gününde yola çıkarak dokuz günde Üsküdar’a ulaştı. Ertesi gün saltanatı oğlu Korkut Çelebi’den teslim alıp 22 Mayıs 1481’de Osmanlı tahtına oturdu. (4)
II. Bayezid’in tahtta oturduğu süre babası Fatih Sultan Mehmed ile hemen hemen aynıdır. Fatih bazen iki yılda bir sefere çıktığı hâlde oğlu Bayezid yalnızca beş kere sefere çıktı. Bu seferlere seferi hümayun adı verilirdi.
Cem Sultan Olayı
II. Bayezid tahta çıktığında ilk olarak kendisine başkaldıran ve saltanatta hak iddia eden Şehzade Cem ile uğraşmak zorunda kaldı.
Şehzade Cem, Fatih’in kanunnamesinde isminin geçmesinin yanı sıra babasının padişahlığı zamanında doğduğunu ve Uzun Hasan seferi sırasında İstanbul’da kendisinin babasına vekâlet ettiğini belirtip saltanattan hak iddia ediyordu. Hatta daha da ileri giderek saltanatın kendisinin olduğunu bile söylemişti.
Bu düşünceler ile hareket eden Şehzade Cem, emri altındaki beylerin telkinleriyle harekete geçmeye karar verdi. Komutanlarından olan Gedik Nasuh Bey’in komutasındaki orduyu 28 Mayıs 1481’de Kaplıca civarına gönderdi. Bayezid tarafından Ayas Paşa kumandasıyla üzerine gönderilen kuvvetleri bozdu ve Bursa’ya hakim oldu. Üç gün sonra şehre giren Şehzade Cem adına para kestirip hutbe okutarak hükümdarlığını ilan etti. Civardaki köy ve kasabalara da saltanatını kabul ettiren Cem Sultan kendisini Anadolu’nun hâkimi olarak görmeye başladı.(5)
Bunun üzerine Sultan Bayezid kalabalık bir ordu ile Üsküdar’a geçti. Bu esnada Bursa’da da müzakere hazırlıkları başladı. Cem Sultan bir heyet göndererek ortaya çıkan fiili durumun kabul edilmesini ve Anadolu’nun kendisine bırakılmasını arzu ediyordu. Sultan Bayezid ise devlet ve toprak bütünlüğüne dair en ufak tavizi vermemeye kararlıydı ve bu kararlılığını “La erhame beyne’l müluk” yani hükümdarlar arasında merhamet olmaz diyerek gösterdi.
Bayezid Han ile Cem Sultan 20 Haziran 1481’de Yenişehir Ovası’nda karşı karşıya geldi. Otranto Seferi’nden dönen Gedik Ahmet Paşa da Cem taraftarı olmasına rağmen Bayezid’in yanında yer alınca Bayezid daha da güçlendi. Savaş esnasında Cem Sultan’ın yakın dostu Aştinoğlu Yakub Bey’in ihaneti Cem’e son darbe oldu ve çoğu kişi canının derdine düşmeye başladı. Öncelikle Cem Sultan’ı devamlı olarak tahta karşı kışkırtan Karamanoğulları ve Varsak Türkmenleri meydanı terk ettiler. Askerin güçsüz duruma düştüğünü gören Cem Sultan ise önce Eskişehir’e ardından da taht şehri olan Konya’ya geldi. Oradan ayrıldıktan sonra Memlûk Devleti’ne sığındı.
Memlûk Sultanı Kayıtbay’dan hac vazifesini ifa etmek için izin istedi. Hac yaptıktan sonra Memlûklerin yardımıyla tekrar bir ordu kuran Cem Sultan 1482’de Konya’yı kuşattı. Ancak Osmanlı ordusunun Konya’ya hareket etmesiyle kuşatma kaldırıldı. Bayezid’e haber göndererek ülkesinin bir kısmını kendisine bırakılmasını teklif etti. Bu teklif her seferinde reddedildi. Cem’in durmayacağı anlaşılınca Hersekzade Ahmet Paşa, Cem Sultan’ın üzerine yürüdü. Cem de tekrar karşısına çıkmayacağı Bayezid’in kuvvetlerinden kaçmayı tercih etti. Rodos Şövalyelerinin lideri tarafından büyük bir törenle karşılandı. Rumeli’ye dönmek istediyse de başarılı olamadı ve 13 yıl sürecek olan Avrupa macerasına başladı.
Osmanlı – Memlûk İlişkileri
İki büyük Türk devleti olan Osmanlı ile Memlûk’ün arası Fatih Sultan Mehmed döneminde bozulmaya başladı. II. Bayezid döneminde ise savaşa dönüştü. 1485’te başlayıp altı yıl süren Osmanlı–Memlûk Savaşı’nda iki taraf da birbirine karşı üstünlük sağlayamadı. Çukurova, Memlûklere bırakılarak anlaşma yapıldı.
Cem Sultan’ın Vefatı
Cem Sultan İtalya’da vefat etmiştir. Ölüm konusu şüphelidir. Ölümüyle ilgili birçok görüş ele alınmıştır. Zehirlendiğini söyleyenler de vardır. Papa’nın Cem’i öldürmesi için bir berber gönderdiğini onun zehirli jiletle Cem’i tıraş ettiğini söyleyenler de vardır. Cem’in naaşını Osmanlı’ya getirtmek isteyen Bayezid rica ile bunun olmayacağını anlayınca naaşın teslim edilmemesi halinde donanmayı bu ülkeye göndereceğini, Güney İtalya’ya asker çıkaracağını ve zorla da olsa naaşı alacağını belirtti.
Bu ağır tehdit karşısında telaşa düşen Napoli Kralı Frederico Cem’in naaşını bir gemi ile Avlonya’ya göndermek zorunda kaldı. Avlonya’da cenaze donanmayı hümayun tarafından top atışlarıyla karşılandı ve teslim alındı. Böylece Cem Sultan’ın ölümünden dört yıl sonra 1499’da teslim alınan naaşı Bursa’da Muradiye Camii hazinesindeki ağabeyi Şehzade Mustafa’nın türbesine defnedilmiş oldu. Cem Sultan öldüğünde ise 36 yaşındaydı.
Diğer Siyasi Olaylar
Veli tabiatlı padişah denilen Bayezid kan dökülmesini istemezdi. Ancak yine de 1483’te Macaristan üzerine Morava Seferi’ne 1484’te de Boğdan Seferi’ne çıktı. Bu sefer sırasında Kırım kuvvetleri Besarabya bölgesini ele geçirdiği için Polonya ile temasa geçildi. 1485’te 6 yıl sürecek olan ilk Memlûk Savaşı baş gösterdi. Bu savaşın ardından 1492’de II. Bayezid üçüncü seferi hümayuna çıktı. Bu sefer ise Arnavutluk ve Macaristan seferidir. Belgrad’ın yine netice vermeyen üçüncü kuşatması bu sırada yapılmıştır. (7)
II. Bayezid’in Fiziksel Özellikleri
II. Bayezid Han ortadan biraz hâllice uzun boylu, yağız çehreli, ela gözlü ve geniş göğüslüydü. Fıtraten mahzun durur en mutlu hadiseler huzurunda zuhur ettiğinde ise ancak mütebessim olurdu. Amasya’da sancak beyliğinden beri en çok hoşlandığı şey ata binmek ve av partileri düzenlemekti. Ancak Bayezid Han’ın nikris hastalığı sebebiyle bu zevkinden mahrum kalmıştır.
Babası Fatih Sultan Mehmed’den sonra Osmanoğulları’nın en bilgini sayılabilir. Değerli bir bestekâr olan II. Bayezid, savaşçı olmasa dahi orduya ve donanmaya çok dikkat etmiş Osmanlı’nın kudretini titizlikle korumuştur. (8)
II. Bayezid’in Vefatı
Anadolu’da Safeviler’in tahrikiyle büyüyen ve önlenemeyen Kızılbaş isyanları, çok sevdiği ve tahtı kendisine bırakmak istediği Şehzade Ahmed’in isyan derecesine varan girişimleri, oğulları arasında yaşanan mücadeleler, Selim ile önce savaşıp sonra tahtı bırakmaya getiren olaylar zaten hasta olan II. Bayezid’in bünyesini oldukça tahrip etmişti.
24 Nisan 1512’de yeniçerilerin baskısıyla tahttan çekildi. 1512 yılının 5 Mayıs’ında İstanbul’dan Dimetoka’ya hareketinden önce Sultan Selim ve bütün devlet erkanı gelip II. Bayezid’in elini öptüler. Sultan Selim bir müddet tahtırevanın yanında yürümek suretiyle babasını teşyi etti. Nihayet veda zamanı pek hüzünlü oldu ve ikisinin de gözlerinden yaşlar süzüldü. Altmış beş yaşında olan II. Bayezid çok zayıf düştüğü ve hastalığı ağırlaştığı için Edirne’ye yakın Söğütlüdere Konağı’nda iken 26 Mayıs 1512’te vefat etti. (9)
DİPNOTLAR
- Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil “Kayı III Haremeyn Hizmetinde” Timaş Yayınları, İstanbul 2018, syf. 121
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 121
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 16
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 17
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 18
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 23
- Yılmaz Öztuna “Kısa Osmanlı Tarihi” Ketebe Yayınları,İstanbul 2019, syf. 34
- Öztuna, a.g.e. syf. 35
- Şimşirgil, a.g.e. syf. 118
Daha fazla içeriğe ulaşmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli.