Migren Nedir? Nedenleri ve Tedavisi Nelerdir?

Benzer İçerikler

Migren Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre baş ağrısı, en yaygın görülen sinir sistemi hastalığıdır. Primer baş ağrısı türleri arasında yer alan migren binlerce yıldır bilinen, insanoğlunun en eski hastalıklarından biridir. Migren, genellikle orta veya şiddetli tek taraflı baş ağrısı, bulantı, kusma, ışığa ve sese duyarlılıkla karakterize bir hastalıktır.

Migren tanısı alan bireylerde uygulanacak ilaç ve ilaç dışı tedavilerle birlikte uygun beslenme programlarıyla ağrı ataklarının önüne geçilebilmektedir. Ağrı günlükleri tutularak ağrıyı tetikleyen besin veya besinlerin doğru olarak saptanması önemlidir. Böylece bu besinler diyetisyen kontrolünde diyetten çıkarılıp ağrı atakları sayısı, sıklığı ve şiddeti azaltılabilir.

Migren Belirtileri

Belirtiler kişiden kişiye değişebilir. Çoğu hastada belirtiler aşama aşama gerçekleşir. Bu aşamalar şunlardır:

Prodrom

Baş ağrısından saatler veya günler önce migreni olan kişilerin yaklaşık %60’ında aşağıdaki semptomlar oluşabilir.

  • Işığa, sese veya kokuya duyarlılık
  • Halsizlik
  • İştah artışı veya iştahsızlık
  • Değişken ruh hali
  • Şiddetli susuzluk
  • Şişkinlik
  • Kabızlık veya ishal

Aura

Bu semptomlar sinir sisteminden kaynaklanır ve genellikle görme duyusunu etkiler. 5 ile 20 dakikalık bir süreçte kademeli şekilde başlar ve bir saatten az sürer. Belirtiler;

  • Halüsinasyonlar (Siyah noktalar, dalgalı çizgiler, ışık parlamaları veya olmayan şeyleri görme vb.)
  • Görme kaybı
  • Vücudun herhangi bir bölgesinde karıncalanma veya uyuşma hissi
  • Konuşma güçlüğü
  • Kulaklarda çınlama
  • Koku, tat veya dokunma duygusunda farklılık

Atak

Migren ağrısı genellikle donuk bir ağrı olarak başlar ve bir süre sonra zonklamayla devam eder. Fiziksel aktivite sürecinde ağrı daha da şiddetlenebilir.

İnsanların yaklaşık %80’inde baş ağrısı ile birlikte mide bulantısı ve kusma hissi oluşur. Ağrı genellikle 4 saat sürer ancak şiddetli olanlarda bu süre 3 güne çıkabilir. Bazı hastalarda migren atakları birkaç günde bir tekrarlanırken bazılarında yılda bir veya iki kez olur.

Postdrom

Bu aşama baş ağrısından sonra bir gün kadar sürebilir. Belirtiler şunlardır:

  • Yorgunluk ve rahatsızlık hissi
  • Kendini yenilenmiş hissetme veya mutluluk hissi
  • Kas ağrısı veya zayıflığı
  • İştah artışı veya iştahsızlık

Migren’in Nedenleri

Migrenin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak genel anlamda sinir sinyallerini etkileyen “anormal” beyin aktivitesinden, beyindeki kimyasallardan ve kan damarlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Diğer nedenler:

  • Parlak ışıklar
  • Sıcak veya soğuk havalar, havadaki ani değişimler
  • Dehidrasyon
  • Barometrik basınçtaki değişiklikler
  • Menstrüasyon, hamilelik veya menopoz sırasında östrojen ve progesteron dalgalanmaları. Ani hormon değişimleri.
  • Aşırı stres
  • Yüksek ses
  • Yoğun fiziksel aktivite
  • Açlık
  • Uyku düzeninde değişiklikler
  • Oral kontraseptifler veya nitrogliserin gibi bazı ilaçların kullanımı
  • Olağandışı kokular
  • Bazı yiyecekler
  • Sigara ve alkol kullanımı
  • Uzun seyahatler

Migren atağı başlamadan önce ne yaptığınızı, hangi yiyecekleri yediğinizi ve hangi ilaçları aldığınızı yazmak, tetikleyicilerinizi belirlemenize yardımcı olabilir.

Migren’in Beslenme İle İlişkisi

Tetikleyici Besinler

Alkol

Alkollü içeceklerin baş ağrısı tetikleyici özelliği bilinmektedir. Alkollü içecekler içinde migren tetikleyicisi olarak özellikle kırmızı şarap gösterilmekte ve migren olmayan bireylerin bile şarap içtikten sonra baş ağrısı atakları geçirebildiği belirtilmektedir.

Diğer yandan kırmızı şarap, viski ve koyu renkli alkollü içkiler alkol fermantasyonunun doğal yan ürünleri olup aynı türden maddeleri içermektedir. Cin veya votka gibi berrak alkollü içkiler ile karşılaştırıldığında alkolden sonra sabah görülen baş ağrısına neden olma olasılıkları daha fazladır.

Çikolata

Çikolatanın içerisinde bulunan teobromin, kafein ve feniletilamin gibi biyojenik aminlerin migren tetikleyicisi olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada baş ağrısı tetikleyicileri sorulduğunda hastaların %20’si çikolatayı göstermişlerdir. Buna karşın kronik baş ağrısına sahip 63 kadın hasta üzerinde yapılan bir çalışmada çikolatanın migren ya da baş ağrısı tetikleyici özelliğinin bulunmadığı gösterilmiştir.

Migren ve çikolata üzerinde yapılmış çalışmalar çelişkili sonuçlar verebildiğinden beslenme günlüğü tutularak bireysel olarak etkisinin göz önünde bulundurulması daha doğru olacaktır. Baş ağrısını tetiklediği düşünülen bireylerde tüketim sınırlandırılarak kontrol sağlanabilir veya diyetten çıkarılabilir.

Peynir

Peynirin içerdiği biyojenik aminler özellikle tiramin sebebiyle tetikleyici olduğu öne sürülmüştür. Hastaların peynirin migren ya da baş ağrısını tetiklediğini bildirme durumları %0 ile %19 arasında bulunmuştur.

Kafein

Kafein günlük beslenme düzeni içinde yer alan çikolata, çay, kahve ve kola gibi besinlerde yaygın olarak bulunmaktadır. Kafeinin etkisi alınan doza bağlı olarak değişmektedir. Yapılan bir araştırma sonucunda çay ve kahve tüketimi fazla olan yetişkinler ve adölesanlarda migren ile kafeinin ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Uluslararası Baş Ağrısı Sınıflandırması 2 hafta içinde kafein tüketimi günde 200 mg ve daha fazlaysa kafeinin direk kesilmesinin de tetikleyici etkiye sahip olabileceği belirtilmiştir. Kafein özellikle uyarıcı etkisiyle bilinen bir madde olduğundan baş ağrısı mekanizmasında etkili olabilmektedir.

Aspartam

Aspartam sükrozdan 150-200 kat daha tatlı yapay tatlandırıcıdır. Aspartam ile ilgili şikayetler arasında nörolojik belirtiler ve migren yer almaktadır. Aspartamın tetikleyici olup olmadığı kesin olmamakla birlikte tüketimiyle ilgili olarak 30 mg/kg’ın günlük normal doz olduğu, 75 mg/kg’ye çıktığında zararlı etkilerinin görülmeye başlanacağı belirtilmektedir.

Açlık

Migrenin tetikleyicileri arasında öğün atlama veya açlık sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Genellikle açlıkla birlikte oluşan hipoglisemi en önemli faktörler biridir. Daha sık ve azar azar beslenme, ara öğün atıştırmalıkları sorunun çözümünde etkili bir yol olarak değerlendirilmektedir.

Tavsiye Yazı: https://www.nihrir.com/omega-3/

Yaşam Şeklinin Düzenlenmesi

Önleyici Tedavi

Migren hastalarının yaklaşık %25’i hastalığı önlemenin gerekli olduğunu düşünseler de önleyici ilaç tedavisi bu hastaların az bir kısmı tarafından kullanılmaktadır. Migrenin farmakolojik tedavisi akut (atağı sonlandırıcı) ya da önleyici (atağı önleyici) olabilir. Migrenliler için önleyici tedavi akut ilaçların kullanımının uygun olmasına rağmen çalışma verimliliği, sosyal, ailesel ve eğlence aktivitelerinde kritik etkiye sahip ataklar düşünülerek belirlenmektedir. Profilaksi, ilaçların aşırı kullanımını, hastalığın ilerleyişini ve beyin hasarı riskini azaltır.

Magnezyum Desteği

Magnezyum, ikinci hücre içi katyonu olup, birçok hücre içi işlemlerde gereklidir ve migren patogenezinde önemli bir yer oynadığı öngörülmektedir. Magnezyum eksikliği kortikal yayılan depresyon, plateletlerin hiperagregasyonu, serotonin reseptör fonksiyonunun etkilenmesi ve nörotransmitterlerin çeşitli şekillerde salgılanmasında önemli rol oynamaktadır.

Migren hastalarında magnezyum emiliminde genetik yetersizlik, böbrekten magnezyum kaybı, stres sebebiyle magnezyum miktarlarının boşalması, düşük besinsel alım ve bazı diğer sebepler nedeniyle yetersizlik gelişebilmektedir. Günlük öneri 400 mg magnezyum oksit olarak düşünülmektedir. Etkili olmayan olgularda miktar ikiye çıkarılabilmektedir.

İşlevsel Besinler

İşlevsel besinler sağlık ya da tıbbi yararı olan, hastalıkların önleme ve tedavisini içeren besin ya da besin öğesi olarak tanımlanmaktadır. Migren tedavisinde kullanılabileceği öne sürülen işlevsel besinlerin başlıcaları şunlardır;

  • Meyveler: Çilek, kivi, armut, şeftali, elma, portakal, muz
  • Sebzeler: Brokoli, karnabahar, lahana, ıspanak, kabak
  • Fındık: Badem, kaju fıstığı, antep fıstığı, macadamia fıstığı, Brezilya fıstığı
  • Tohumlar: Chia tohumu, keten tohumu, kenevir tohumu, kabak çekirdeği
  • Baklagiller: Siyah fasulye, nohut, lacivert fasulye, mercimek
  • Kepekli tahıllar: Yulaf, arpa, karabuğday, esmer pirinç , kuskus
  • Deniz ürünleri: Somon, sardalya, hamsi, uskumru, morina
  • Fermente gıdalar: Kefir, lahana turşusu
  • Otlar ve baharatlar: Zerdeçal, tarçın, zencefil, kırmızı biber
  • İçecekler: Kahve, yeşil çay, siyah çay

İşlevsel besinlerin migren ile ilişkisi hakkında az sayıda çalışma olmasına karşın önemli sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir. İşlevsel besinler çeşitlendirilerek her biri hakkında daha fazla çalışma yapılmalı ve bu konuya önem verilmelidir.

Beslenme Tedavisi

Migrenin alerji ile ilişkili olduğu düşünülerek alerji oluşturan besinlerin diyetten çıkarılmasını kapsayan eliminasyon diyetleri gündeme gelmiştir. Migrende beslenme tedavisiyle ilgili olarak üzerinde çalışılan bir diğer konu da işlevsel besinlerin tüketimidir. İşlevsel besinlerin ve besin desteklerinin tedavideki kullanım dozları ile ilgili olarak magnezyumun 400 mg, öksürük otunun (butterbur) 1 ay boyunca günde 2 kez 75 mg ve sonra günde 2 kez 50 mg, kasımpatının (feverfew) günde 100 mg, koenzim Q10’un günde 300 mg, riboflavinin günde 400 mg, alfa lipoik asit de günde 600 mg verilebileceği ifade edilmiştir.

Migren gelişiminde hormonların da etkisiyle riskli bir durum olan hamilelikte yeterli-dengeli, düzenli ve besin çeşitliliğine uygun beslenme önerilmektedir. Açlık ve buna bağlı gelişen hipoglisemi durumundan kaçınılmalıdır. Çikolata, peynir, MSG vs. sınırlamak baş ağrılarını azaltmaya yardımcı olmasına rağmen özellikle peynirin yararları nedeniyle hamilelikte kısıtlama yapılması pek uygun değildir. Diğer taraftan alkol kısıtlanması, sigara bırakılması sağlık sebepleri için de tavsiye edilir. Ayrıca, stresli durumlardan da kaçınmaları gerekmektedir. Nefes egzersizi gibi rahatlama teknikleri de önemli rol oynamaktadır.

Migrenin bireylerin sosyal yaşantısını etkileyen şiddetli nörolojik bir bozukluk olduğu bilinmektedir. Yaşam tarzı, besin tercihleri, bireylerin özel durumları ve kronik hastalıkların pek çoğuyla ilişkili olan hastalığın tedavisinde yeni yaklaşımlar geliştirilmektedir. Migren tetikleyicisi olarak belirtilen çevresel ve bireysel faktörler içerisinde beslenme düzeninin önemli bir yer kapladığı görülmektedir. Bu sebeple hastaların ilaç kullanmaktan kaçınması işlevsel besinlerin kullanımını daha popüler hale getirmiş ve bu konuda daha fazla çalışmalar yapılmasını gerektirmektedir.

Beslenme tedavisiyle ilişkili olarak migrenli bireylerin öncelikle beslenme günlüğü tutmaları ve atak geçirilen zamanlarda tüketilmiş olan besinlere dikkat etmeleri önemli bir başlangıçtır. Bu şekilde besinlerin bireysel olarak nasıl etkili olabileceğinin anlaşılması, tedavide yer alıp almayacağının belirlenmesi ve atak sıklığının azaltılmasına yönelik uygun bir beslenme planının oluşturulmasında yol gösterici olabilir.

Hasta bireylerin tüm etkenleri göz önünde bulundurarak gerekli tedavi yöntemini uygulaması, daha kaliteli bir yaşam sürdürülebilmesi için önemlidir. Migreni önlemede ve ilerleyişini geciktirmede uygulanabilecek yaşam tarzı ve davranış değişikliklerine dikkat etmekte fayda vardır. Yapılabilecek başlıca değişiklikler uyku düzenine dikkat edilmesi, rahatlama ve nefes egzersizleri yapılması, önerilen beslenme planı ve düzenine uyulması, günlük sıvı alımının yeterli düzeyle olmasının sağlanması, sosyal hayattan uzaklaşılmaması vs. şeklinde sıralanabilir.

Kaynak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Sindirim Sistemi (Gastrointestinal) ve Mide Hastalıkları

Sindirim Sistemi Nedir?Sindirim sistemi (gastrointestinal sistem), yiyeceklerin ve sıvıların vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve besin maddelerine dönüşmesini sağlayan organlardan...