Albert Camus

Benzer İçerikler

Yazar, gazeteci, filozof, roman ve oyun yazarı.

Albert Camus
Albert Camus

Albert Camus Kimdir?

Albert Camus, Fransız işgali esnasında 7 Kasım 1913’te Cezayir’in Mondovi kasabasında doğdu. 1914 yılı Marne savaşında babasını kaybetti ve ailesiyle birlikte ciddi finansal problemler yaşadı. Başkent Cezayir’e taşındı ve burada çalışarak ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamaya yardım etti. Bunun yanında ailesinin de desteğiyle eğitim hayatına devam etti ve bazı öğretmenlerin teşvikiyle felsefe bölümünü tercih etti. Üniversite eğitimi sırasında (1930) verem oldu. Bu sebeple 1936’da okulundan mezun olabildi. Mezun olduğu Cezayir Üniversitesi’nde doktorasını da tamamladı.

Albert Camus Kimdir
Albert Camus’un Çocukluğu (Ortadaki Siyah Ceketli Çocuk)

Albert Camus, başarılı bir futbolcuydu ancak hastalığından ötürü futbolu bırakmak zorunda kaldı. Futbol aslında onun tutkusuydu, “Ahlak ve insanın yükümlülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam futbola borçluyum” diyerek bu tutkusunu dile getiriyordu. Futbolu mu tiyatroyu mu tercih ettiği sorulduğunda Camus’nun “Hiç tereddüt etmeden futbol” yanıtı verdiği söylenir.

1934 yılında ilk eşi olan Simone Hie’yle evlendi. Bu evlilik Camus için acı bir tecrübeydi. Simone, morfin bağımlısı ve sadakatsizdi. Bu nedenle kısa zamanda evlilikleri son buldu. 1934 yılında Fransız Komünist Partisi’ne katıldı. Burada görüş ayrılığı yaşadı ve Troçkist suçlamalarıyla partiden ihraç edildi. 1935’de “Théatre du Travail (İşçinin Tiyatrosu)” tiyatrosunu kurdu. Ancak 1939 yılında tiyatro kapatıldı. Tiyatronun kapanmasının akabinde Fransa ordusuna katılmak istedi fakat verem olmasından dolayı orduya kabul edilmedi.

Albert Camus Francine Faure ve Ikiz Bebekleri
Albert Camus, Francine Faure ve İkiz Bebekleri

Yaşamı olumsuzluklarla geçen Camus, 1940 yılında piyanist ve matematikçi olan Francine Faure ile evlilik yaptı ve ikiz babası oldu. II. Dünya Savaşı döneminde savaş konularından uzak pasif bir yazarlık dönemi geçirdi. Paris’in Almanlar tarafından işgaline ve Gabriel Peri’nin idamına tanık olması Camus’nun pasifist olmaktan çıkıp aktivist bir yaşam sürmesine sebep oldu. Önce Bordeaux’ya giden Camus daha sonra orayı terk edip önce Cezayir’in Oran şehrine gitti. Ardından tekrar Paris’e geri döndü.

II. Dünya Savaşı esnasında çıkardığı gazetelerle “Fransız Direnişi”ne destek verdi. Gazete ve dergilerde yazılar yazarak insan hakları savunuculuğu yaptı. 1957 Senesinde Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. 4 Ocak 1960’ta geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.

Albert Camusun oldugu Kaza
Albert Camus’un öldüğü Kaza

Edebi Kariyeri ve Çalışmaları

Albert Camus, ikinci dünya savaşında “Combat” adlı Fransız direniş örgütüne katılarak bu örgütün çıkardığı gazetede yazmaya başladı. Bu grup Nazilere karşı çalışıyordu ve Camus yazılarını “Beauchard” takma adıyla yayınlıyordu. 1943’te editör oldu. Savaş bittiğinde gazete ticari amaçlarla yoluna devam etti ancak Camus istifa etti. Kendisini önemli ölçüde etkileyecek olan Jean-Paul Sartre ile burada tanıştı. Bu dönemlerde Fransız varoluşçuluğu hakkında dersler vermek için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. 

Sol görüşlü olan Albert Camus komünist doktrine yönelik güçlü eleştirilerde bulunuyordu. Bu nedenle bu çevreden dışlandı ve Sartre’dan uzaklaştı. 1951’de isyan ve devrimin felsefi bir analizi olan ve komünizmi reddeden “The Rebel”ı yayınladı. 

1950’li yıllarda insan hakları üzerinde çalışmalar yürüttü. 1952’de BM’nin İspanya’yı General Franco’nun önderliğinde üye olarak kabul etmesi üzerine UNESCO’daki görevinden istifa etti. 1953’te Doğu Berlin’de 1956’da Macaristan işçi haklarını desteklemek için mücadeleler yürüttü.

Albert Camus, 1954 yılında başlayan Cezayir Bağımsızlık Savaşında ahlaki bir ikilem yaşadı. Cezayir bağımsızlık savaşını, Mısır liderliğindeki yeni Arap emperyalizminin sonucu ve Rusya tarafından desteklenen “Batı karşıtı” bir saldırı olduğu fikriyle savaşta Fransa’yı destekledi. Takındığı tutum onun “Pied-noir” olarak tanımlanmasına neden oldu. “Avrupa’yı kuşatmak ve ABD’yi izole etmek” (Actuelles III: Chroniques Algeriennes, 1939-1958) adlı eserinde bu fikirlerine açıklık getirmeye çalıştı. Tam kapsamlı bağımsızlık olmasa da Cezayir özerkliği veya federasyonunu tercih ediyordu. Pied-Noir diye tabir edilen nüfus ile Arapların bir arada var olabileceğine inanıyordu. 

1955’ten 1956’ya kadar L’Express gazetesinde yazdı. 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Ölümünden sonra iki eseri yayınlandı. İlki daha önce yayınlanan İlk Adam’ın daha eski bir versiyonuydu. Roman, Cezayir’deki çocukluğu hakkında otobiyografik bir çalışmaydı ve 1995’te yayınlandı.

Absürtlük Üzerine Çalışmaları

Albert Camus absürd felsefi çalışmalarıyla bilinir. Absürtlük üzerine ilk düşünceleri, ilk deneme koleksiyonu olan L’Etranger’da (Yabancı) ortaya çıktı ve aynı yıl Absürdizm üzerine edebi bir deneme olan Le Mythe de Sisyphe’yi (Sisifos Efsanesi) yayınladı. Ayrıca absürt özellikleri barındıran ve Roma İmparatoru Caligula’yı anlatan bir oyun yazdı. Ancak oyun 1945’e kadar oynanmadı. Camus’nun ikicilik denemelerinde; mutluluk ve hüzün, karanlık ve aydınlık, yaşam ve ölüm vb. temalar işlenir. Mutluluğun geçici olduğu ve öleceğimiz gerçeğiyle yüzleştirmeyi amaç edinirdi.

Cezayirli olarak Camus, dönemin Fransız edebiyatına farklı, yeni, dışa dönük bir bakış açısı getirdi. Romanlarına ek olarak, oyunlar yazdı ve uyarladı. 1940’larda ve 50’lerde tiyatroda aktif oldu.

Eserleri

  • Yabancı (1942) / Roman
  • Sisifos Efsanesi (1943) / Deneme
  • Yanlışlık (1944) / Oyun
  • Caligula (1945) / Oyun
  • Bir Alman Arkadaşa Mektuplar (1945) / Derleme Yazı
  • Ne Kurban Ne de Cellat (1946) / Derleme Yazı
  • “İnsan Krizi” (1946) / Konuşma
  • Veba (1947) / Roman
  • Kuşatma Durumu (1948) / Oyun
  • Adil Suikastçılar (1949) / Oyun
  • İsyancı (1951) / İnceleme
  • Yaz (1954) / Makale Koleksiyonu
  • Düşüş (1956) / Roman
  • Sürgün ve Krallık (1957) / Hikaye
  • Giyotin Üzerine Düşünceler (1957) / Makale
  • Mutlu Ölüm (Ölümünden Sonra Yayınlandı, 1970) / Roman
  • İlk Adam (Ölümünden Sonra Yayınlandı, 1995) / Roman

Pied-Noir: Günümüzdeki üç Kuzey Afrika ülkesinin (Tunus, Cezayir ve Fas) Fransız sömürgesi oldukları (veya Fransız yönetimi altında bulundukları) dönemde özellikle sahil şeridinde yerleşmiş bulunan Avrupa kökenli nüfusa ve bu nüfusun günümüzdeki uzantılarına verilen isimdir. (Wikipedia, erişim: 10.05.2022)

Kaynak

İlginizi Çekebilir

Jül Sezar (Julius Caesar)

Çocukluk DönemiJül Sezar, MÖ 100 yılında Roma'nın Subura kentinde aristokrat ancak zengin olmayan bir ailede dünyaya geldi. Tam adı...

Kristof Kolomb

Frederic Chopin

Cem Sultan