Kölelikten Sultanlığa Yükseliş: Baybars

Benzer İçerikler

Mısır ve Suriye’de Türk devleti kurmuş olan Memlüklerin en önemli hükümdarı (1223-1277).

Memlük Ne Demek?

Memlük, Arapça’da “köle” anlamında kullanılmaktadır. Sözlük anlamı “malik olunan şey”, “efendisinin temellükü altında bulunan köle”dir.

Müslüman ülkelerde satın alınan köleler hizmet, ziraat ve benzeri işlerde çalıştırılıyordu. Abbasi halifeleri ise şahsi hakimiyetlerini pekiştirmek, ayrıca valilerin de kendi bölgelerinde bağımsız olma arzularını gerçekleştirmek amacıyla devamlı memlük satın alıp bunlardan ordu kurmaları kısa süre sonra memlüklerin önemli noktalara gelmelerini sağladı.

Bu köleler içerisinde farklı özellikleriyle dikkat çeken Türkler, valilik ve ordu komutanlığı gibi önemli görevlere yükseldi. Bu kişilerin yönetim ve organizasyon becerileri sayesinde “memlük sistemi” daha işlevsel ve sistematik bir hale geldi.

Baybars’ın Çocukluğu ve Köle Olarak Mısır’a Getirilişi

Baybars aslen Kıpçak Türklerindendir. 1223 yılında Kırım‘da doğmuştur. Ailesi ve çocukluğuna dair bilgiler sınırlıdır. Ancak Borçoğlu veya Borlu kabilesine mensup olduğu düşünülmektedir.

Menşei Kıpçak ve Kafkas kavimlerinden olup Mısır’a giden kölelerin büyük kısmı Sivas’ta satılmıştır. Baybars’ta 1308-1309 yıllarında Kırım‘dan Sivas’a oradan da Mısır‘a köle olarak gitmiş, Eyyubi ordusuna alınmış, askeri kabiliyetleri ve zekasıyla burada hızla yükselmiştir.

Turan Şah Suikastı ve Baybars’ın Kaçış Dönemi

1249 yılında Haçlı ordusu Mısır’a hareket başlattı. Eyyubi sultanı Salih Eyyub safer sırasında hastalanarak öldü. Sultan’ın eşi Şecerü’d-Dürr bu durumu cephedeki askerlerden ve yönetim kadrosundan sakladı. Baybars ve ileri gelen Memlük komutanlarının üstün gayretleriyle Haçlılar ağır bir yenilgiye uğratıldı. Bu başarı İslam dünyasında büyük ses getirdi.

Savaş nihayete erdikten sonra Şecerü’d-Dürr, Salih Eyyubun tek oğlu Turan Şah’a durumu bildiren gizli bir haber göndererek tahta geçmesi için acilen saraya gelmesini bildirdi. Turan Şah, kabiliyetleri zayıf ve kıskanç bir yapıdaydı. Yolculuğu esnasında memlük komutanlarını ve üvey annesi Şecerü’d-Dürr’ü öldüreceğini dile getirdi. Güçlü ve etkili bir kadın olan Şecerü’d-Dürr bu haberi aldıktan sonra memlükleri kışkırttı. Aktay ve Baybars gibi önemli komutanlar Turan Şah’ı öldürdüler. Turan Şah’ın ölümü Eyyubilerin Mısır’daki saltanatına son verdi.

Memlük Devletinin Kuruluşu

Turan Şah’ın ölümünden sonra yönetim boşluğunu Şecerü’d-Dürr doldurdu. Türk asıllı bir cariye olan Şecerü’d-Dürr savaş alanında yenilen Haçlıları etkin diplomatik hamleler ve anlaşmalarla masada da yenilgiye uğrattı. 80 gün süresince başarılı bir yönetim sergiledi. Ancak kadın olması hasebiyle sultanlığı kabul görmedi. Bu nedenle Aybek ile evlenerek sultanlığı ona devretti. Bazı tarihçiler Şecerü’d-Dürr’ü 80 günlük yönetimi hasebiyle Memlüklerin ilk sultanı kabul ederler.

Türk asıllı olan Aybek, sultan olduktan sonra güçlü komutanlardan çekinerek onları öldürmeye başladı. Bir kaleye hapsettiği memlük emiri Aktay’ı öldürüp kafasını onu almaya gelen Baybars’ın önüne attı. Baybars’ta öldürüleceğini anlayınca Şam’a kaçtı. Aybek’in tutumundan çekinen Şecerü’d-Dürr Aybek ve oğlunu öldürttü. Bunu duyan memlükler Şecerü’d-Dürr’ü ve yandaşları katlettiler.

Ayncalut Savaşı ve Baybars’ın Yönetimi Ele Geçirmesi

Aybek ve oğlunun ölmesinden sonra Baybars Kahire’ye geri döndü. Yeni sultan Seyfeddin Kutuz’un hizmetine girdi. Bu sırada Moğollar, Suriye üzerinden Mısır’a doğru ilerliyorlardı. Sultan Kutuz, Moğollara karşı hazırladığı ordunun öncü komutanlığını Baybars’a verdi. Moğollarla yapılan Ayncalut Savaşında Baybars efsanevi bir direniş gösterdi. Memlükler, Moğolları ağır bir yenilgiye uğrattılar (1260). Mısır, bu zaferle Moğolların saldırısından kurtulmuş oldu.

Baybars, önemli askeri başarılarının karşılığı olarak beklediği Halep genel valiliği kendisine verilmeyince, Kutuz’u öldürmeye karar verdi. Kutuz avlanmak maksadıyla karargahtan uzaklaştığında Baybars ona yaklaşarak Ayn-ı Calût’ta ele geçirilen Moğol kadınlarından birini kendisine ihsan etmesini istedi. Kutuz onun bu isteğine olumlu cevap verince Baybars buna karşılık elini öpmek
bahanesiyle Kutuz’un elini tuttuğu anda, daha önce kararlaştırıldığı üzere, arkadaşları da harekete geçerek, Kutuz’u atından yere yıkarak öldürdüler (22 Ekim 1260). Askeri anlamda çok güçlü bir desteği olan Baybars, böylece Memlük devletinin sultanı oldu.

Baybars’ın Hükümdarlık Dönemi

Baybars 26 Ekim 1260 tarihinde Memlük tahtına oturdu. İçte ve dışta yaptığı icraatleriyle Mısır ve Suriye’deki Memlük Devleti’nin hakiki kurucusu olmuştur.

Baybars, sultan olur olmaz dışarıda Moğol ve Haçlı tehlikesine karşı koyarak, nüfuzunu Nûbe ve Arap Yarımadası’nda yayacak geniş ufuklu bir siyaset takip etmeye başladı. İçeride ise ayaklanmaları bastırarak, emniyet ve asayişi temin etti. Halkın ekonomik yükünü hafifletecek bir sürü tedbir aldı.

Önemli yerlere, kendine bağlı olanları atadı. Dağılan Memlük askerlerini topladı. Moğolların elinden kurtulmuş olan Halifenin amcası Ahmet’i Kahire’ye getirterek Müslümanların halifesi ilan etti (1261). Böylece Abbasi halifeliğini yeniden kurmuş oldu. Suriye’deki Haçlılarla savaştı. Onların elinden bazı yerleri aldı. Küçük Ermeni krallığını ve Moğolları (İhanlılar) yenilgiye uğrattı.

Moğolların egemenliğinden ve baskısından kurtulmak isteyen Selçuklu beyleri, Baybars’tan yardım istediler. Bunun üzerine Baybars, büyük bir ordu ile Anadolu’ya girdi. Moğol ordusunu, Elbistan yakınlarında ağır bir bozguna uğrattı (1277). Fakat ülkesinden çok uzaklaştığı için kesin sonuç alamadan geri döndü. Bu seferin Anadolu Türklerine yarardan çok zararı oldu.

Baybars’ın dönmesinden sonra Abaka Han Elbistan’a geldi ve savaş meydanının tamamen Moğol ölüleriyle dolu olup bir tek Selçuklu askerinin bile ölmediğini görünce; “Bütün Anadolu’nun tahrip edilmesini ve karşılaşılan herkesin öldürülmesini” emretti. Rivayete göre Erzincan’dan Kayseri’ye kadar İlhanlılar Anadolu’da beş yüz bin (?) müslümanı öldürürken bir tek Hristiyanı öldürmemişlerdi.

Baybars, Şam’a gelince, birden hastalandı ve 1277 yılında öldü. Burada yaptırmış olduğu türbeye gömüldü.

Baybars’ı Daha Yakından Tanıyalım

Baybars, devletini yükseltmeye çalışan büyük bir hükümdardı. Ülkesinde yollar yaptırdı. Düzenli bir posta örgütü kurdu. Güçlü bir ordu meydana getirdi. Fakat amacına ulaşmak için her şeyi yapar, haklı haksız kan dökmekten çekinmezdi.

Uzun boylu, esmer, mavi gözlüydü. Gözünün birinde küçük bir nokta vardı. Sesi gürdü. Çevgen (Polo) oyununa çok düşkündü. Mısır’da iken haftada iki gün, Suriye’de iken de bir gün mutlaka bu oyunu oynardı. Her türlü hayvana çok iyi binerdi. Çok cesurdu. Fakat aceleci ve sertti.

Cengiz Yasası’nı ve töreyi tatbik ederdi. Hayır ve hasenatı boldu. Üçü oğlan on çocuğu olmuştu.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İlginizi Çekebilir

Jül Sezar (Julius Caesar)

Çocukluk DönemiJül Sezar, MÖ 100 yılında Roma'nın Subura kentinde aristokrat ancak zengin olmayan bir ailede dünyaya geldi. Tam adı...