İçindekiler
I. Mehmed Kimdir?
Osmanlı Devletinin beşinci padişahı I. Mehmed (Mehmed Çelebi), 1380 yılında Edirne’de doğdu. Babası Yıldırım Bayezid, annesi Germiyanoğlu Yakup Bey’in kızı Devlet Hatun’dur. Dönemin en önemli bilginlerinden dersler alan I. Mehmed, 13 yaşında Amasya, Tokat, Sivas ve Ankara’yı da içine alan, daha önce Eretna hanedanının toprakları olan Rum vilayetine vali olarak gönderildi. Burada önemli devlet tecrübeleri kazandı.
Babasının Ankara Savaşında esir düşmesiyle birlikte kardeşleri İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Emir Süleyman ile taht mücadelesine girişti. Bu mücadeleden zaferle ayrılan I. Mehmed dağılma noktasına gelen Osmanlı Devletinin yönetimini üstlendi.
I. Mehmed (Mehmet Çelebi) Dönemi
Fetret Devri ve I. Mehmed’in Tahta Çıkışı
Ankara Savaşını kazanan Timur, Osmanlı Devleti’ni yok etme planını hemen uygulamaya koymuştu. O, Candar, Saruhan, Aydın, Menteşe, Hamid, Teke, Germiyan ve Karamanoğullarına ait yerleri, Osmanlı yönetiminden çıkararak eski sahiplerine vermişti. Anadolu‘da Osmanlılara kalan yerler ise Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Ankara, Eskişehir, Kocaeli, Bursa ve Balıkesir‘den ibaretti. [1]
Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında tam 11 yıl sürecek (1402-1413) bir kardeş kavgası başlamıştı. I. Mehmed; mücadele azmi, zekâsı ve diplomatik kabiliyeti ile kardeşlerine karşı yürüttüğü mücadelede başarılı olmuş ve tek başına tahta çıkmayı başarmıştı
Siyasi birliği bozulan Osmanlı Devleti, özellikle Anadolu yakasında büyük toprak kaybına uğramıştı. Mehmed Çelebi, sınırları küçülen ve yıllarca süren karışıklıklar yüzünden, halkı ve kurumları yıpranan bir ülkenin yönetimine talip oldu. O, başına geçtiği Osmanlı Devleti‘ni, bütün birimleriyle yeniden işler hale getirme, toplumda huzur ve barış ortamını kurma işine öncelik verdi. [2]
Balkanlardaki ve Anadoludaki Faaliyetler
Balkanlardaki Devletlerle İlişkiler
İlk iş olarak Osmanlı egemenliğini tanıyan Bizans, Sırp, Eflak, Mora Despotluğu ve Atina Prensliği’ne ait elçileri tanıdı ve onlarla dostluk ve barış antlaşmasını yeniledi. Siyasi birliği ve iç çekişmeleri toparlamak adına bazı toprakları ve imtiyazları kaybetmeyi göze aldı. Aynı zamanda Venedik ve Cenevizlilerle de ticaret anlaşmaları yaptı. Balkanlarda güvenliği sağladıktan sonra Anadolu’da Osmanlı hakimiyetini yeniden tesis etme gayretine düştü.
Anadoludaki Beyliklerle Münasebetler
I. Mehmed Anadolu’ya geçtikten sonra ilk seferini Aydınoğulları üzerine düzenledi. Aydınoğlu Cüneyd Bey’in karışıklıktan istifade ederek ele geçirdiği İzmir’i kuşattı. Bu kuşatmaya Rodos Şövalyeleri ile Midilli, Sakız ve Menteşe donanmaları da denizden destek verdiler. Cüneyd Bey, ailesini geride
bırakarak İzmir‘den kaçmak zorunda kaldı. Mehmed Çelebi, Cüneyd‘i bağışlayarak, onu Niğbolu sancak beyliğine tayin etti (1414). [3]
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren sürekli problem yaşadığı Karamanoğulları ise fırsat doğduğu an Osmanlı’ya ciddi hasarlar veriyordu. Bizans, Venedik ve Balkanlar’daki devletlerle işbirliği yaparak Osmanlı’nın büyümesini engelliyordu. Bu sebeplerle I. Mehmed Karamanoğullarına savaş açtı. İki ordu toplamda üç kez karşı karşıya geldi. Üçünden Osmanlı Devleti galip ayrıldı. Barış isteyen ve her seferinde barışı bozan Karamanoğlu Mehmed Bey tam üç kez Mehmed Çelebi tarafından affedildi. Nihayetinde gücünü kaybeden Karamanoğulları Osmanlıya tabi oldu.
Sultan Birinci Mehmed, Fetret Devri ile dağılan Anadolu birliğini toparlamak için ciddi mücadeleler verdi. Bu mücadelenin sonunda Canik bölgesi; Aydınoğulları ve Saruhanoğulları beylik arazilerini Osmanlı topraklarına kattı. Böylece Germiyanoğulları, Menteşeoğulları ve Candaroğulları Osmanlı hakimiyetini kabul etmek zorunda kaldılar.
Osmanlı-Venedik İlişkileri
Akdeniz’in en büyük gücü olan Venedikliler Osmanlı’nın deniz ticaretini sekteye uğratıyorlardı. Bunun üzerine 1415‘te Çalı Bey‘in komutasındaki donanma Akdeniz’e gönderildi. Çalı Bey Andros, Paros ve Milos adalarına saldırarak düşmana büyük zaiyat verdi.
Ertesi yıl hazırlık yapan Venedikliler Gelibolu civarında Osmanlı Donanmasıyla karşı karşıya geldiler (1416). Çalı Bey bu savaşta şehit düştü. Osmanlı Donanması ise venedikliler tarafından yok edildi. Ertesi yıl tekrar hazırlık yapan Venedikliler, Lapseki’yi almak için denizden karaya doğru taarruza geçtiler. Ancak bu taarruz başarısızlıkla neticelendi. Bunun üzerine Venedikliler donanmayı İstanbul önlerine getirdiler. Kendisi içinde risk oluştuğunu gören Bizans İmparatoru Manuel, arabuluculuk yaparak iki devleti barış masasına oturttu.
I. Mehmed Dönemindeki İsyanlar
Sultan Birinci Mehmed döneminde diğer padişahların döneminde olduğu gibi birçok isyan ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlileri “Şeyh Bedreddin İsyanı” ve “Düzmece Mustafa Olayıdır“dır.
Şeyh Bedreddin Olayı
Şeyh Bedreddin, Edirne yakınlarında bugün Yunanistan sınırları içinde kalan Simavna kasabasında doğdu. İlköğrenimini babasının yanında yapan Bedrettin daha sonra Bursa, Konya, Şam ve Kudüs’te tahsilini tamamladıktan sonra 1383’te Mekke ve Medine’ye gitti. Medine’den Kahire’ye geçen Şeyh Bedreddin, Mısır Memluk Devleti hükümdarı Berkuk’un oğluna hoca olarak görevlendirildi. Daha sonra Edirne’ye dönmek isteyen Şeyh Bedreddin önce Konya’ya gelmiş ve halktan büyük bir alaka görmüştür. Akabinde Kütahya, Bursa ve Gelibolu üzerinden Edirne’ye gitti.
1411 yılında Yıldırım Bayezid’in oğullarından Musa Çelebi, Edirne’de hükümdarlığını ilan ettiğinde Şeyh Bedreddin’i kazasker tayin etti. 1413 yılında Mehmed Çelebi, Musa Çelebi’yi yenilgiye uğratarak Osmanlı tahtına oturunca Şeyh Bedreddin ailesiyle birlikte İznik’e sürülmüş ve burada göz hapsinde tutulmuştur. Şeyh Bedreddin’in taraftarlarından Börklüce Mustafa, Aydın ve civarında kendisine bağlı kalabalık bir mürit ve sempatizan grubu oluşturdu. Börklüce Mustafa’nın hareketleri devlet tarafından takibe alınmıştı. Bunun üzerine ifşa olmaktan korkan Şeyh Bedreddin 1416 yılında İznik’ten kaçarak önce Kastamonu’da İsfendiyar Bey’e sığındı, istediği desteği bulamayınca Sinop limanından bir gemiyle Rumeli’ye geçti. Mehmed Çelebi, bu esnada Karaburun’da ve Manisa’da ayaklanan Şeyh Bedreddin taraftarlarını yenilgiye uğrattıktan sonra Şeyh’i, Serez’de yakalattı.
Mehmed Çelebi, Şeyh Bedreddin’in ulemadan bir heyet önünde hareketlerinin İslamiyetle mi yoksa siyasetle mi alakadar olduğu konusunun tartışılmasını istedi. Tartışma sonucunda Şeyh Bedreddin’in kamu düzenini bozucu davranışlar içinde olduğuna karar verildi. Ailesi ve malları korumaya alınan Şeyh Bedreddin, 18 Aralık 1416’da idam edildi.
Şeyh Bedreddin siyasi şöhretinin yanında İslami bilimler ve tasavvuf alanlarında da önemli eserler yazmış bir bilgindir. Şeyh Bedreddin’in önemli ve değerli eserlere sahip bir din bilgini, mutasavvıf ve hukukçu olmasından dolayı siyasi bir isyanın lideri ve tetikleyicisi olup olmadığı hala tartışılmaktadır.
Şehzade Mustafa Olayı (Düzmece Mustafa Olayı)
Yıldırım Bayezid’in oğlu Mustafa Çelebi Ankara Savaşı‘ndan sonra esir düşen babasıyla birlikte Timur tarafından Semerkand’a götürülmüştü. Timur öldükten sonra serbest kalan Mustafa Çelebi, Anadolu’ya döndü ve taht üzerinde hak iddia etmeye başladı. Kendisine karşı olanlar ona “Düzmece Mustafa” ve “Nâbedid Mustafa” dediler.
Mustafa Çelebi, Bizans İmparatoru Manuel ile anlaştıktan sonra Eflak’a gitti. Eflak Prensi tarafından iyi karşılandı ve kendisine asker verildi. Burada daha önce I. Mehmed tarafından affedilen ve sancak beyi olarak görevlendirilen Aydınoğlu Cüneyd Bey’de kendisine katıldı. Mustafa Çelebi ve Cüneyd Bey kendilerine katılan kuvvetlerle Selanik taraflarında faaliyete başladılar. Mehmed Çelebi, kardeşi Mustafa Çelebi’nin isyan ettiğini öğrenir öğrenmez üzerine gitti. Mustafa Çelebi ve yanında bulunan Cüneyd Bey yenilince birlikte Bizans İmparatoru Manuel’e sığındılar.
Bizans İmparatoru, Mehmed Çelebi’nin ölümünden sonra Mustafa Çelebi ve Cüneyd Bey’i serbest bıraktı. Dolayısıyla Düzmece Mustafa Olayı II. Murad döneminde de bir sorun olarak ortaya çıktı.
Mehmed Çelebi’nin Ölümü
1421’in ilkbaharında Edirne’de hastalanan Mehmed Çelebi, iyileşemeyeceğini anlayınca büyük oğlu Amasya Sancak Beyi Şehzade Murad’ın acele olarak huzuruna getirilmesini istedi. I. Mehmed, eğer Murad gelmeden önce ölecek olursa, ölümünün gizli tutulması için gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Gerçekten de Şehzade Murad, Edirne‘ye ulaşamadan I. Mehmed vefat etti. Ölümü emrettiği gibi gizli tutuldu ve II. Murad Edirne’ye gelerek tahta geçti.
I. Mehmed, Osmanlı padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişahtır. Ayrıca “Sultan” unvanı ilk defa I. Mehmed için kullanılmıştır. Kardeş kavgalarıyla geçen Fetret Devri’nden sonra Anadolu’daki beylikleri tekrar bir araya toplamayı başaran Sultan Mehmed, “Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu” olarakta anılır.
8 yıla yakın süren hükümdarlığında 24 savaşa katıldı ve bu savaşlarda kırka yakın yara aldı. Mehmed Çelebi, 1421‘de 42 yaşında öldüğünde geriye bütün çarkları güven içerisinde işleyen bir devlet mekanizması ile çağının en disiplinli ve güçlü ordusunu bıraktı. Naaşı Bursa‘da yaptırdığı caminin yanındaki türbede gömülüdür. [4]
Kaynakça
- Prof. Dr. Umay TÜRKEŞ – GÜNAY, Türklerin Tarihi, Akçağ Yayınları, 2. Baskı Ankara 2007.
- Yavuz BAHADIROĞLU, Osmanlı Sultanları, Nakkaş Yapım ve Prodüksiyon Ltd. Şti, İstanbul
- Mehmed Alaaddin YALÇINKAYA, İbrahim YILMAZÇELİK, MEhmet İNBAŞI, Ersin GÜLSOY, Zübeyde GÜNEŞ YAĞCI, Arif SARI, Ayşegül ALTINOVA ŞAHİN, “Kuruluştan İstanbul’un Fethine”, Tufan GÜNDÜZ (Ed.). OSMANLI TARİHİ, Grafiker Yayınları, Ankara, 2018, s.(45 – 47).
- HALİL İNALCIK, “MEHMED I”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-i (14.03.2022).
Dipnotlar
[1], [2], [3], [4] Prof. Dr. Necdet Öztürk, “Fetret Devri ve Osmanlı Hâkimiyetinin Yeniden Tesisi”, Türkler, Cilt: 9, Yeni Türkiye Yayınları, 2002, s. 417-424.