İçindekiler
Atom Bombası
Bilim insanları önce atomu parçalamayı başarmış ve bu parçalanma sonucunda yüksek miktarda bir enerjinin açığa çıktığını gözlemlemişlerdir. Bu durumu savaş teknolojilerine aktarmak isteyen bilim adamları ölümcül bir bomba üzerinde çalışmaya başladılar.
Atom bombasında kullanılan elementler Uranyum 235 ve Plütonyum 239’dur. Ağır bir radyoaktif elementin çekirdeğinin parçalanarak daha hafif iki çekirdeğe dönüşmesine fisyon adı verilmektedir. Radyoaktif bir element olan Uranyuma nötronlar gönderilerek Uranyum çekirdeği parçalanmıştır. Bu durum Uranyumun kararsız hale geçmesine ve ilk fisyon (ayrışma) tepkimesine sebebiyet vermiştir. Bundan sonra ortama yayılan nötronlar uranyum çekirdeklerine çarparak fisyonu her atom çekirdeğinde gerçekleştirene kadar devam eder.
Atom bombasının temelinde de atomların parçalanarak zincirleme bir reaksiyon oluşturması yatmaktadır. Zincirleme reaksiyon yeteneği bulunan tek atom Uranyum 235’tir. Bu element Uranyum 238’in izotopudur. Bunu elde etmek içinse uranyum zenginleştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Atom bombası için temel unsurlar kritik kütle ve kritik hacimdir. Bu tepkimenin gerçekleşmesi için gerekli en az kütle ve hacimi ifade eder. Atom bombalarında kritik kütleyi sağlayacak kadar malzeme konur ama bu malzeme çok dikkatli yerleştirilir. Bu işlem sonucunda kritik hacim sağlanır ve bomba güvenli bir şekilde taşınabilir. Patlaması için ise fünye olarak dinamit kullanılarak ateşleme yapılır ve dağınık nükleer malzeme bir araya gelerek kritik hacme ulaşır. Bunun akabinde nötron kaynağından çıkan nötronlar salınarak uranyum atomlarını parçalar ve zincirleme reaksiyon ile patlama gerçekleşir.
Tarihin bu konudaki en somut örneği elbette 2.Dünya Savaşı’nda ABD’nin Japonya’ya attığı bombalardır. Yüzbinlerce insanın ölümünün yanı sıra inanılmaz yıkım gücü Amerika’nın ne denli bir güce dönüştüğünün kanıtı niteliğindedir. Ayrıca yayılan radyasyon ile birçok çocuk ölmüş ve çoğu bebek genetik bozukluk ile doğmuştur.
Hidrojen Bombası
Atom bombasının gücünü katlayabilecek bir bomba varsa o da hidrojen bombasıdır. Termonükleer, yani yüksek miktarda ısı alarak gerçekleşen tepkimedir. Farklı olarak, atom ağırlıkları küçük olan iki elementin birleşerek reaksiyona girmesidir. Bu da füzyon olarak adlandırılır. Kullanılan element ise Hidrojendir. İki hidrojenin birleştirlerek Helyuma dönüşmesi sonucu oluşur. Hidorjen bombasının farkı yüksek miktarda ısı ile patlama yapmasıdır. Bu da bir atom bombası patlatılarak sağlanır. Güneşte meydana gelen tepkimeler ile aynıdır. Termonükleer bombalar radyasyon yaymazlar sadece bu bombanın etkili olması için kullanılan atom bombasından radyasyon yayılır.
ABD tarafından denenen Hidrojen bombası Japonya’ ya atılan bombaların yaklaşık 1000 katı gücündedir. Sovyetler daha fazla miktarda hidrojen bombası kullanmış ve yaklaşık 3800 kat daha güçlü bir patlama gerçekleştirmiştir.
Nötron Bombası
Diğer bombalar yıkıcı etkilere sahip olmasına rağmen bu bomba, yaydığı çok yüksek miktarda radyasyon ile tam manasıyla ölümcül bir silahtır. Nötron bombası; atom ve hidrojen bombasına göre daha az patlama gücüne sahiptir. Binalara veya çevrede bulunan cansız varlıklara zarar vermez ancak çarptıkları cisimleri gama ışını saçar hale getirdiğinden birer mini bombaya dönüştürür. Bu miktar atom bombasından çok daha fazladır. Patlamanın olduğu bölgedeki insanlar radyasyon ışımasına maruz kalarak korkunç acılar içinde ölürler. 700 metreye yakın insanlar bedensel ve düşünsel aktivitelerini anında yitirip en geç iki gün içinde ölürler. 900 metre yakındaki insanlar 2-6 gün içinde ışınların etkisiyle ölür. 1200 metredeki insanlar önce zehirlenme belirtileri gösterir ve 2-3 hafta içinde hayatını yitirir. 1400 metre mesafedeki insanların belli bir kısmı ışıma hastalığı sonucunda ölür, kalanlar ise kanser gibi rahatsızlıklarla karşılaşır. 2000 metre uzaktaki kişilerin genlerinde mutasyon gerçekleşir ve bu ömür boyu sürebilir. Tüm bu etkiler 1 kilotonluk bir bomba ile gerçekleşir ve tabiki bu miktar çok daha fazla artabilir bu da etkinin boyutlarını çok fazla arttırabilmektedir.
Görüldüğü gibi 3. Dünya Savaşı’nın çıkması durumunda ülkeler bu muazzam bombalar veya silahları kullanmakla dünyamızın yaşanılabilirliğini tehdit edebilirler. Bu durumun hiç bir zaman yaşanmamasını ümit ediyoruz.