Caynizm

Benzer İçerikler

Caynizm Nedir?

Caynizm, birçok dilin ve dinin çıkış yeri olan Hindistan’da doğmuştur.  M.Ö 500’lü yıllarda ortaya çıkan Caynizm Hinduizm’deki Kast Sistemi, Brahman sınıfının otoritesi ve “kanlı kurban törenleri”ne tepki olarak meydana gelmiştir.

Caynizm, bazen mezhep veya tarikat bazen de Budizm’in bir kolu olarak gösterilir. Ancak hem Budizm’den hem diğer Hint dinlerinden ayrı kendine has özellikleri vardır.

Caynizm’in kurucusu Vardhamana (M.Ö. 599-527) olarak gösterilmektedir. Ancak Parsva’ya (M.Ö. VIII. yüzyıl) kadar geri gider. Parsva’nın ortaya koyduğu doktrini Vardhamana (Mahavira) geliştirmiş ve sistemleştirmiştir.

Mahavira'nın Meditasyon Heykeli
Mahavira’nın Meditasyon Heykeli

A. Mahavira ve Caynizm

Mahavira, Kuzey Doğu Hindistan’da doğdu. Kral Siddhartha ve Kraliçe Trishala’nın oğlu ve kşatriya (prensler ve savaşçılar) kastının üyesiydi. Ayrıca Parsva öğretilerinin takipçisiydi.

Vardhamana, otuz yaşına geldiğinde rahip olmaya karar verdi ve evinden ayrıldı. Dünyevi arzulardan arınmayı düşünen Vardhamana bir müddet sonra elbiselerini atarak bir bez parçası ile dolaşmaya başladı. Otuz ay süren murakabe bittikten sonra 12 yıl süren ve son derece zorlu geçen oruç ve meditasyon dönemine girdi. Ruh Göçü (Samsara) çemberinin özüne nüfuz etmek ve ruh göçünden kurtuluş yolunu bulmak için murakabe ile dolu bir züht hayatı yaşamıştır.  Bu sebeple Vardhamana’ya Maha (Büyük) Vira (Kahraman) anlamında kullanılan Cina, Vardhamana taraftarlarına “Cavinist”, doktrinine “Caynizm” denilmiştir.

Mahavira, doktrinini asiller ve halk arasında yaymıştır. Vaazlarını kutsal dil olan Sanskritçe ve Magadhi lehçesinde yapmıştır. Etrafında çeşitli kastlardan insanlar toplamış ve büyük bir cemaat oluşturmuştur. Otuz sene kadar bu işi yürütmüş ve 72 yaşında (M.Ö. 527’de) Bihar’da ölmüştür. Onun Nirvana’ya varışı, Caynist takvi­min başlangıcı olmuştur.

Mahavira’nın (Cina) çağı ve memleketi ile Buda’nınki aynıdır. Onların hayatları, inançları ve eserleri arasında benzerlikler vardır. Mahavira, Buda’dan önce doğmuş fakat Buda’nın doktrinini va’zettiği dönemi görmüştür. Her ikisi de Brahmanlara ve onların ayin usullerine düşmandır. Aralarındaki fark Caynistlerin zühde daha büyük bir yer ayırmaları, kendi nefislerine işkencede daha aşırıya gitmeleri ve heykeltıraşlıkta da insanları tamamen çıplak göstermeleridir. Halbuki Budizm, bu konularda daha müsamahakardır.

Caynizm Ahimsa’yı (Öldürmeme) prensip olarak almakta ve her türlü yaratığı öldürmeyi yasak saymaktadır. Bun­dan dolayı ziraatla uğraşmayı inançlarına aykırı görmekte ve iş hayatını ise inanışlarına uygun bulmaktadırlar. Onlarda beslenme rejimi ol­dukça sıkıdır; beslenmeleri için biraz meyve ve biraz sebze yeterli görülmektedir. İyi bir Caynist içtiği suyu ve aldığı havayı bile süzmek zorundadır. Bunun için de daima ağzında bir bez taşınmakta ve küçük bir canlıyı öldürmemek için yürünen yollar süpürülmektedir.

Caynizm'de Din Adamları
Caynizm’de Din Adamları

Caynizm, kısa zamanda önce Mahavira’nın memleketi olan Bilhar Orissa’da daha sonra M.Ö. III. Yüzyılda, bir kıtlık sebebi ile Hindistan’ın güney ve batısında yayılmıştır. XII. Yüzyılda Caynizmi kabul eden Hükümdar Kumarapala, Gucerat’ı örnek bir Cayma devleti haline getirmiştir. Günümüzde Caynistlerin sayısı yaklaşık olarak 4.000.000 (dört milyon) civarındadır. Caynistlerin büyük çoğunluğu, Hindistan da yaşamaktadır. Ancak, günümüzde az sayıda da olsa Av­rupa’da, Amerika da ve Avustralya’da Caynist bulunmaktadır.

B. Caynizm’de İnanç Esasları

Caynizm de İnanç Esasları; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İs­lam’daki gibi belirli bir formüle bağlanmış değildir. Bununla beraber Tanrı, Ahiret, Kurtuluş, Ruh, Ahimsa gibi konularda kendilerine özgü inanışlarının yanında “Üç Mücevher”(Triratna) diye anılan bir reçeteleri bulunmaktadır. Bu Üç Mücevher;Doğru İman, Doğru Bilgi ve Doğ­ru Davranış’tır.

Doğru iman; Kutsal Metinlerin/Kitapların doğruluğuna, ruhsal kurtuluşun imkanına, manevi özellikleri artırmanın ve dünyevi hazlara karşı durmanın faziletine, “doğru yolun yolcuları”na ve sevip say­manın faydasına inanmayı ifade etmektedir.

Doğru Bilgi; Alemin varlığı ve mahiyeti ile ilgili bilgile­ri,tutum ve davranışları ile ilgili deruni bilgileri içermektedir. Bu bil­giler, sadece kutsal metinlerdeki bilgiler değildir, varlığın gerçek bil­gisine ulaşmış Tirtankaralar’dan elde edilmiş bilgilerdir. Bu bilgileri öğrenmek ve uygulamak da inanılması gereken hususlar arasındadır.

Doğru Davranış; Öldürmemek (Ahimsa), Doğru Sözlü Olmak(Satya), Başkasına Ait Olan Birşeyi Almamak (Asteya), Cinsel İlişki­den UzakDurmak (Brahmacari) ve Kanaatkar Olmak (Aparıgraha) gibi beş temel davranışı kapsamaktadır. Bunların faydasına inanmak ve bunlara uygun davranmak da “Temel Öğreti”lerdendir.

Tanrı Anlayışı, Ahiret ve Kurtuluş İnancı, Ahlaklı ve Dürüst Yaşayış, Kutsal Kitaplara ve Öğretilerine Saygı Caynizm’de inanılması gerekenesaslar arasındadır.

1. Tanrı / Üstün Varlık İnancı

Caynizm’in “tanrı tanımaz din” olarak algılanmasına sebepMahavira’nın Buda gibi Tanrı fikri üzerinde durmamış olması gösterilmektedir.Buna rağmen bazı Caynist mezheplerde Tanrı inancının var olması ve Mabetlerde  Tanrı heykellerinin bulunması; tanrısızlığın daha sonraki dönemlerde ortaya çıktığının göstergesi olarak yorumlanmıştır.       

Caynizm’de Tanrı tasavvurunun olduğuna başka bir delil de Tirtankara (her şeyi bilen ve kurtuluşa (mokşa) giden yolu yeniden doğma döngüsü (saṃsara) ile gösteren öğretici tanrı anlayışı) dolayısı ile tanrısalbir varlık kategorisinin benimsenmesi, ölüm ile bedenden ayrılan ruhun “tanrılar alemi”ne (ırdva) gitmesi ve dünyada yaptıklarına göre muamele görmesi inancının var olmasıdır.

Caynizm, Kast Sisteminin olmadığı ve duanın yer almadığı bir din olarak da algılanmaktadır. Ancak bazı Caynistler, pek çok Tanrı’nın bulunduğuna, onların da ruh göçüne mahküm olduğuna ve insanla­ra kurtuluş yolunda yardımları olamayacağına inanmaktadır.

Caynizm’e göre her insan hareketlerinden sorumludur, her canlı ölümsüzdür ve sonsuz bir ruha (jiva) sahiptir. Bu ruhlar, her türlü günah ve bağdan kurtularak mükemmelliğe ulaşmış üstün varlık­lardır. Bunlar; insanın,hayatın ruhani doğasına uygun olarak ve doğru şekilde yaşamasını, düşünmesini ve hareket etmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda da her Caynist, bu üstün varlıklara benzemeyi ideal olarak almakta ve bu ideale uygun biçimde yaşamaya çalışmaktadır.

2. Ahiret ve Kurtuluş İnancı

Caynizm; Buddizm’den farklı olarak, alemi ve alemdeki fe­nomenlerin reel gerçekliğini kabul etmektedir.

Caynizmde hakim olan genel anlayışa göre; “kurucusu olma­yan alem”in etrafında bir boşluk bulunmakta ve bu alemin ortasında da dairevibiçimde dünya yer almaktadır. Caynistlere göre içinde yaşanılan alem, ezelidir ve ebedidir.

Dünyanın ortasında da Dünya Dağı, etrafında da denizler ve kı­talar vardır. Yerin altında da cinler, periler, şer varlıkların yaşadığı “Yeraltı Alemi” ve bu alemin altında da daha ağır suçlar işlemiş olanların yer aldığı “Cehennem”bulunmaktadır.

Yeryüzünde de kat kat olarak sıralanmış “Gökler Alemi” var­dır.Buralarda da güçlerine göre, “tanrısal varlıklar” yer almaktadır. Gökler Alemi’nin üzerinde de kurtuluşa erenlerin yer aldığı başka bir “alem” bulunmaktadır. Cansız varlıkların en önemlisi de maddedir. Duyular ile kavranamayan parçalanamayan, sonsuz, sayıdaki atomlardan oluşan madde; ruha nüfuz edebilmekte ve ruhta etkileyici delikliklere sebep olabilmektedir. Maddenin nüfuz etmesi ile ruh, tanıma gücünü kaybetmektedir, kendi tabiatının özelliklerini kaybeden ruh; ölümlü bir beden (hayvan, insan, semavi varlık veya cehennem varlığı) olarak arzu ve ızdıraplar içerisinde kalmaktadır. Böylece canlıların varlığına karar veren “Karma” oluşmaktadır.

Karma, ruha dolan maddenin meydana getirdiği davranışlar ile alakalıdır, iyi davranışlar “iyi Karma’’yı, kötü ameller ise “Kötü Karma’yı meydana getirmektedir. İyi Karma, iyi doğuma; Kötü Karma da kötü doğuma sebep olmaktadır. Böylece her davranış yeni karmanın teşekkülüne de sebep olmakta ve bu sonsuz varlık zinciri şeklinde devam edip gitmektedir.

C. Caynizm’de Ahlaki ve Sosyal Yapı

Caynist ahlak ilkeleri, Mahavira’ya dayandırılan kutsal metinlerde yer almaktadır. Ahlaki kurallar, rahip olmayanlarda bile ol­dukça serttir. Bu kurallar; doğru davranış başlığı altında toplanan, öl­dürmeme (Ahimsa), Doğru Sözlü Olma (Satya), başkasına ait olan bir şeyi almama (Asteya), cinsel ilişkiden uzak durma (Brahmacari) ve kanaatkar olma (Aparigraha) gibi beş temel kuralı içermektedir. Zühde götüren diğer hususlar ise daha ziyade rahip ve rahibeler içindir. Rahip ve rahibelerin çoğunluğu da manastırlarda yaşamaktadır.

Sarhoşluk veren içkileri kullanmayan Caynistler, küçük bir canlıya zarar vermemek için de yürürken önlerini süpürürler ve bütün hayvanların tedavi edileceği hastahaneler kurarlar.

D. Caynizm’de Kutsal Kitaplar / Metinler

Caynistlerce kabul edilen Kutsal Kitaplar ancak M.S. V. Yüzyılda tamamlanabilmiştir. Mahavira (Vardhamana)’nın vaazları önce sözlü olarak rivayet edilmiş ve daha sonra toplanan bir Konsil’de bu vaazların bir kısmının bir araya getirilmesi başarılmıştır. Ancak bu yazılı hale getirilinceye kadar Mahavira’nın öğrettiklerinin büyük bir kısmı kaybolmuş ve yazılı hale getirilmesi gerçekleştirilememiştir.

Sözlü olarak rivayet edilen öğretiler, Mahavira’nın ölümünden on asır sonra toplanan “Beyaz Giyinenler” Konsili tara­fından Agamalar veya Siddhanta adlı kitapta bir araya getirilmiştir. Bu  kitap “Ganipidaka” olarak da adlandırılmaktadır. Bu kitapta, rahiplerin uyması gerekli kurallar, Caynizmin öğretileri ve efsaneleri yer almaktadır. Hava Giyinenler Mezhebi, Beyaz Giyinen­lerin bu kitabını apokrif (gerçek dışı) saymakta ve onu kabul etme­mektedir. Onlar; Caynistlerin bütün kitaplarının Hint filozofu Şankara tarafından yok edildiğini iddia etmekte ve kaybolan kitapların yerine, büyük üstatlarından dört kişilik bir grubun meydana getirdiği bir eseri koymaktadır. Kutsal Kitaplar; Caynistlerin kainat tasavvur­larını, felsefelerini, ahlak ve ibadet hakkındaki görüşlerini ihtiva et­mektedir. Kutsal Kitapların sayısız tefsirleri olmuştur. Caynist mezheplerince “sahih/gerçek” kabul edilen kitaplardan başka, pek çok ilahiyat, hikaye ve ahlak kitapları da bulunmaktadır.

Mahavira’nın ölümünden sonra uzun yıllar sözlü olarak aktarı­lan ve daha sonra yazıya geçirilen Kutsal Kitaplar şunlardır:

  • Purvalar (Birinciler, Öndekiler)
  • Angalar (Temel Organlar, Yakarışlar)
  • Upangalar
  • Prakirnalar (Müteferrik Konular)
  • Cheda Sutralar (Manastır Kuralları)
  • Mula Sutralar (Temel Metinler)
  • Nandi Sutra ve Anuyogadvara Sutra

E. Caynizmde Mabed ve İbadet Uygulamaları

Caynizmde mabet, ibadet, ibadet uygulamaları, rahipler ve cemaat konusu kendine özgü nitelikler taşımaktadır. İbadetler, Üç Mücevher’e uygun olarak yerine getirilen dini uygula­maları içermektedir.

Delhi'deki en eski ve en iyi bilinen Jain tapınağı, Shri Digambar Jain Lal Mandir.
Delhi’deki en eski ve en iyi bilinen Jain tapınağı, Shri Digambar Jain Lal Mandir.

1. Mabed

Caynistlerin dini uygulamaları mabetler ve mabetlerdeki Tirtankaraların heykelleri etrafında yoğunlaşmaktadır. Bundan dolayı Mahavira ve daha önce yaşamış Tirtanakalar adına mabetler yapılmış ve suretleri de mabetlerde muhafaza edilmiştir.

Caynist mabedleri, geniş bir ana kapı ve ortasında da genişbir avludan oluşan bir yapıdır. Caynist mabetleri ibadet yerinden ziyade Tirtankalara saygı gösterilen yerler olarak dikkat çekmekte ve göste­rişli olan Caynist Mabetlerinde heykeller bulunmaktadır. Tapınaklar­daki heykeller etrafında yoğunlaşan dini törenlere devam etmek nihai kurtuluşa ulaşabilme basamaklarından biri kabul edilmektedir.

Tapınaklardaki ibadetler; özellikle sabah güneşin doğuşusıra­sındaki bir saatlik sürede Tirthankaraların heykelleri önünde Meditasyonadalmak, Tirthankara heykelleri önünde secdeye varmak ve etraf­larında dönerek selamlamak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sabahın dışında ve günün diğer vakitlerinde isteyen herkes tapınağa giderek benzeri ibadeti yerine getirebilmektedir.

Caynizmde halk tabakası da Hindu Tanrılarına duadabulunmakta ve mabetlerdeki Cina heykellerine arzulardan arınmışlığın sembolüola­rak ibadet etmektedir. Mabetlerdeki ibadetler, rahipler tarafından değil,halk tarafından idare edilmektedir. Hinduizm’in din adamı olan Brahmanlar, ücretle Caynist mabetlerde çalıştırılmaktadır.

2. İbadet Uygulamaları

Caynistlerin kendilerine özgü ibadetleri ve dini uygulamaları var­dır. Bu ibadetleri ve uygulamaları yerine getiren iki grup bulunmaktadır. Gruplardan biri Manastırlarda (Asramalar) toplu olarak yaşayan ve zahitlik geleneğini sürdüren keşişler, diğeri de normal hayat sürdüren vatandaşlardır.  Her iki gruba dahil olan Caynistler, Üç Mücevher (Triratna) olarak nitelendirilen Doğru İman, Doğru Bilgi ve Dogru Davranış sepetlerinde yer alan hususlara uymak zorundadır. Bir Caynistin nihai kurtuluşa ulaşmasında bunlar önemli basamaklardandır ancak yeterli değildir. Çünkü Caynizm’de “nihai kurtuluş sadece dünyevi bağlardan tamamen kurtulmuş olan keşişlerin ulaşabileceği bir hedef olduğu kabul edilmektedir. Bundan dolayı keşişler dışında kalan Caynistlerin nihai kurtuluşa doğrudan ulaşma yerine o yola girmesi için bazı kuralları da yerine getirmesi gerekmektedir. Bu yollardan biri de mabetlerdeki Tirtankara heykelleri etrafında yoğunlaşan törenlere katılmak ve Beş Temel Öğretiye uygun yaşamaktır.

Caynistlerin idaresi rahip ve rahibelerin elindedir.Önceleri gezici zahitler olarak yaşayan rahipler, daha sonra manastırlara yerleşmişlerdir. Rahip ve rahibeler kutsal yazıları okuyarak, ruh ve bedenlerini terbiye ederek vakitlerini geçirmektedir. Keşişler, Mahavira’yı kendile­rine örnek almakta ancak onun aksine toplu olarak manastırlarda yaşa­maktadır. Manastır hayatına katılmak isteyen her keşiş adayı, önce 4 aylık deneme sürecinden geçirilmekte ve ailesi ile bağını koparmaktadır. Rahiplik elbisesini giyen ve saçlarını kazıtan adayın özel eşyası sadece bir sadaka kasesi, bir süpürge, bir mendil ve vücudunun mahrem yerlerini örtecek bir parça bezden ibarettir. Manastırlarda yaşayan erkek keşiş adaylarına ‘‘herşeyi terk edenler” (nirgranthas), “dilenciler” (bhiksu) ve “dine bağlılar” (sadhus); kadın rahibelere de er­keklere verilen sıfatların müennesi olan (nigranthis, bhiksunis ve sadhvis) gibi sıfatlar verilmektedir.

Keşişler için günlük ve aylık hayat ayrıntılı bir şekilde planlanmıştır. Dört aylık muson yağmurları döneminde bulundukları bölgenin dışına çıkmaları yasak olan keşişler, bu sürede, Kut­sal Metinleri öğrenmek ve öğretmek yanında meditasyon egzersizleri yapmaktadır. Yılın diğer aylarında gece ve gündüz dört eşit parçaya bölünerek değerlendirilmektedir. Buna göre gece ve gün­düzün birinci ve dördüncü çeyrekleri çalışma, gece ve gündüzün ikinci çeyreği meditasyon, gecenin üçüncü çeyreği uyuma, gündüzün üçüncü çeyreği de dilenme süresidir. Rahip ve rahibeler için yenilecek şeyler de sınırlıdır. Onlar senenin yarısına yakınını oruçlu geçirmektedir.

F. Caynizm’de Diğer Dini Uygulamalar

Caynizm de de, Hindistan’ın birçok bölgesinde Mahavira gibi bir­çok dini önderlerin hakikate ulaştığı ve Caynistlerce “hac yeri” olarak kabul edilen yerler vardır. Bunların başında da Hindistan’ın Jharkhand vilayetinde yer alan Şikharji bulunur. Parşvvanathji olarak da anılan (Parşwanath Tepesi) bu yer, yaklaşık olarak 1366 metre yüksekliğinde ve Mahavira ile birlikte yirmi Tirthankara’nın Nirvana’ya ulaştığı yerdir.Caynist azizi Gomateşwar’ın anıt heykeli olan Şravanabelagola, Kamataka’dadır.

Bunların dışında Dilwara Tapınakları, Ranakpur Tapınakları ile Palitana, Gimar, Bavvangaja, Kundalpur, New Jersey’deki bir tapmak da hac edilen yerlerdendir.

Caynistlerin Hac Merkezlerinden Biri Olan Palitana'daki Tapınaklar
Caynistlerin Hac Merkezlerinden Biri Olan Palitana’daki Tapınaklar

Bu yerlerde dini havaya bürünen bayramlar ve panayırlar ya­pılmaktadır. Kutsal yerlerin büyük çoğunluğu Ganj nehri kıyısında bu­lunduğundan, Ganj nehrinde yıkanmak büyük bir fazilet sayılmakta ve bundan dolayı kalabalıklar halinde buralarda belirli zaman dilimlerin­de toplanılmaktadır.

Caynistlerde diğer bir dini uygulama olarak oruç geniş bir yer tutmaktadır. Oruç, daha ağır şartlar taşımakta ve arka arka­ya 40 gün olarak tutulmaktadır. Bu oruç, çok sayıda besini yememe şeklindedir. Haklı bir sebep için oruçla intihar Caynistlerde kabul edilen uygulamalardandır.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İlginizi Çekebilir

Tanrı ve İnsan – 2

Eşref-i mahlukat olarak addedilen insan, bu özelliğiyle tasavvufta daha da derin anlamlar yüklenerek yüceltilmiştir. İnsan’ın Yaratıcının yer yüzündeki halifesi...