Harzemşahlar Devleti’nin son hükümdarı.
Doğum tarihi bilinmemektedir. Harzemşah Sultanı Alaeddin Mehmet ve Hintli bir cariye olan Ayçiçek Hatun’un oğludur. Asıl adı Mengübertidir. Babasının bütün seferlerine katıldı. Moğol ordusunun yenilgiye uğratılmasında önemli katkılar sağladı (1216).
Babası ona başkenti Gazne olan Gurlular ülkesini yönetme görevini verdi. Cesur ve başarılı bir savaşçı olarak ün yaptı. Bu durumu gören babası Sultan Alaeddin Mehmet, ölürken yerine onun geçmesini istedi. Ancak bunu kabullenmeyen kardeşi ve bazı Türk beyleri kendisini öldürmek istedi. Baskılar neticesinde Kıpçak Türkü olan Terken Hatun’un oğlu, kardeşi Uzlagşah veliaht tayin edildi. Celaleddin ise can güvenliği için Harizm’den Horasan’a kaçtı.
Moğollarla mücadeleye girişen Uzlagşah öldürüldü. Celaleddin ise kendisini izleyen Moğollar’ı bozguna uğrattı. Zorlu bir süreçten sonra tahta geçmek için Gazne’ye vardı. Burada yeni kuvvetler topladı ve Moğol ordusunu Parvan yakınlarında tekrar yendi. Ancak kuvvetlerinin bir bölümü yanından ayrıldı. Bu durumda bu bölgede tutunamayacağını anlayarak Hindistan’a gitmeye karar verdi.
Cengiz’in komutasındaki Moğol kuvvetleri İndus ırmağı kıyısında ona yetiştiler. Celaleddin, atını ırmağa sürerek karşı kıyıya geçti (1221). Üç yıl Hindistan’da kaldıktan sonra Kirman’a gitti, İran’ı egemenliği altına aldı. Kendisine yardım etmeyen Abbasi Halifesi’nin kuvvetlerini bozdu, Bağdat çevresini yağma etti. 1225’te Tebriz’i aldı.
Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat’a ve Eyyubiler’e elçiler göndererek Moğollara karşı yardım istedi. Gürcüler’i yendi, Gence’yi ele geçirdi. Ardından Tiflis’i de aldı (1226). Kirman’da çıkan ayaklanmayı bastırdı. Ahlat’ı kuşattı. Çıkan karışıklıklar üzerine Azerbaycan’a döndü. 1228 yılında Ceyhun ırmağını geçen büyük bir Moğol ordusunu İsfahan önünde yenilgiye uğrattı. Fakat onları izlerken pusuya düştü, güçlükle kaçabildi. Çok kayıp veren Moğolların geri çekilmesinden yararlanarak İsfahan’a geldi. Kuvvetlerini toplayıp Azerbaycan’a gitti. Kıpçaklar’la Gürcüler’in birleşmesini önledi. Gürcüleri bir kez daha yenilgiye uğrattıktan sonra Ahlat’ı kuşattı (1229).
Erzurum ve Mardin emirleri bağlılıklarını Celaleddin’e bildirdiler. Abbasi Halifesi de kendisine hükümdarlık hil’atı gönderdi. I. Alaeddin Keykubat, Celaleddin’in Erzurum Emiri Cihanşah ile anlaşmasını ve Ahlat’ı kuşatmasını hoş karşılamadı. Kuşatmayı kaldırdığı takdirde Moğollar’a karşı kendisine yardım edeceğini bildirdi. Karşılık göremeyince Mısır Sultanı Melik el-Kâmil ile anlaştı. Ahlat, uzun süre dayandıktan sonra şehri savunanlardan birinin ihaneti üzerine Celaleddin’in eline geçti (1230).
Doğu Anadolu Türklüğünün önemli merkezlerinden biri olan Ahlat’ın yıkılması, o zamana kadar Moğollar’a karşı Müslümanlığın koruyucusu sayılan Celaleddin’den herkesi soğuttu. I. Alaeddin Keykubat’ın ordusuyla Eyyubi hükümdarı Melik el-Kâmil’in gönderdiği kuvvetler Sivas’ta birleşti. Celaleddin Harizmşah yanına Cihanşah’ı da alarak ilerledi. Erzincan yakınlarında Yassı Çimen’de yapılan savaşta yenilgiye uğradı. Yoldaşı Cihanşah tutsak düştü (1230). Eyyubiler’den Melik el-Eşref, Ahlat’ı geri aldı. Celaleddin, Moğollar’ın saldırıya hazırlanması üzerine Eyyubiler ve Selçuklular’la barış yaptı. Fakat yardım isteğine olumlu karşılık verilmedi. Bir süre sonra Moğollar’ın baskınına uğrayan Celaleddin’in bütün kuvvetleri dağıldı. Bundan sonra da kendisini izleyen Moğollara karşı hiç bir yerde tutunamadı ve dağlara sığınmak zorunda kaldı. Ahlat’ta ölen kardeşinin intikamını almak isteyen biri tarafından 1231 yılında öldürüldü.
Celaleddin, Türk-İslâm tarihinin en yiğit savaşçılarından biridir. Çok güç koşullar içinde yılmadan düşmanlarına karşı koymuştur. Fakat, devlet yönetiminde ve politikada başarılı olamamıştır.