41 yıl süresince Arnavutluk’u diktatör olarak yöneten siyaset adamı.
Enver Hoca, 16 Ekim 1908 tarihinde Cirokastra’da doğdu. Tam adı Enver Halil Hoxha’dır. Bektaşi geleneğine mensup olan babası Halil Bey, kendi adını ve o dönem bir hayli meşhur olan Enver Paşa’nın adını oğluna verdi. İlk eğitimini doğduğu yerde aldı. Yüksek öğrenimini Belçika ve Fransa’da yaptı. Komünizm ideolojisini burada benimsedi.
O dönemde Arnavutluk’ta Ahmet Zogo yönetimi vardı. Ahmet Zogo ve ülkesine karşı bazı komünist yayın organlarında eleştirel yazılar yayınladı. Bu eleştirileri sebebiyle Arnavutluk devletinden aldığı burslar kesildi. Bunun akabinde ekonomik zorluklar yaşamaya başladı ve eğitimine Belçika’da devam etmek zorunda kaldı.
II. Dünya Savaşı sırasında Alman-İtalyan işgaline karşı Arnavutluk direniş hareketine katıldı ve Arnavutluk Ulusal Kurtuluş Cephesi’ni örgütledi. 1941’de Arnavutluk Emek Partisi’ni kurdu. Bu arada Arnavutluk, İtalya tarafından işgal edildi ve Ahmet Zogo sürgüne gönderildi. Direniş hareketine başlayan dağınık Arnavut grupların içinde en organize grup Enver Hoca ve destekçileriydi. İtalyan Faşizminin çöküşüyle birlikte Arnavutluk’ta İtalyan unsurları çıkarıldı. Alman işgaline karşıda etkili bir pozisyon alan Enver Hoca, Arnavutluk Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra başbakan oldu (1946). 1954’de hükümet başkanlığından ayrıldı, ancak Komünist Partisi’ndeki Genel Sekreterlik görevini sürdürdü. 1960’lardan SSCB ile görüş ayrılığına düşen Enver Hoca, Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaklaşmışsa da 1978’den sonra onunla da anlaşmazlığa düştü.
Enver Hoca, benimsediği komünist ideoloji gereği dinlere karşı olumsuz bir tutum geliştirdi. Bu tutum gittikçe şiddetlendi ve dinlere yönelik bir savaşa dönüştü. Çin‘deki kültür devrimini Arnavutluk‘ta uygulamaya çalışan Enver Hoca, 13 Kasım 1967’de Arnavutluk’un resmi olarak ateizmi benimsediğini açıkladı. Her dinden olmak üzere birçok din adamı öldürüldü, tutsak edildi ve baskıya maruz bırakıldı. Dine dair tüm unsurlara ve araçlara el konuldu ve yasak getirildi. Arnavutçadan, Osmanlı Türkçesine ve Arapçaya ait kelimeler çıkartıldı. Tiran‘daki Ethem Bey Camisi dinsizlik müzesi haline getirildi. Oruç, kurban, sünnet gibi önemli, İslami kaideler yasaklandı. Okullarda dinsizlik müfredata girdi ve propaganda yapıldı. Albanizm (Arnavut milliyetçiliği) fikri ön plana çıkarıldı.
1974’te yayılan dedikodular neticesinde darbeden şüphelenen Enver Hoca üst düzey subayların çoğunu öldürttü. Yaşlandıkça şüpheciliği artan Enver Hoca, halk üzerindeki baskısını ve şiddetini artırdı. Düşman saldırısı endişesi ile Arnavutluk‘un her yerine beton ve çimentodan yapılan “bunker” ismindeki sığınaklardan 750 bin tane inşa ettirdi. 11 Nisan 1985’te 77 yaşında iken kalp krizinden öldü.