Anime sevenlerin veya anime izlemeye başlayacak olanlar için izlenmesi gereken Studio Ghibli filmlerini derledik. Bilindiği üzere Studio Ghibli kaliteli anime filmleri ile adını tüm dünyaya duyurmuş bir animasyon şirketidir. Isao Takahata ve Hayao Miyazaki burada unutulmaz filmlere imza atmışlardır.
The Secret World of Arrietty – Aşırıcılar (2010) IMDb: 7.6
Küçük bir mahallede bahçesi bulunan geniş ve eski bir konağın altında 14 yaşındaki cüce kız Arrietty, babası Pod ve annesi Homily ile birlikte yaşıyordu. Arrietty’nin ailesi, malikanede yaşayan iki yaşlı kadın, Sadako ve yardımcısı Hull’a görünmeden ihtiyaç duydukları kadar yiyecek ve malzeme aşırarak hayatlarını sürdürürler. Bir yaz günü 12 yaşındaki Sho, kalp ameliyatı öncesinde konağa dinlenmek için gelir. Sho, konakta kimseye görünmeden yaşayan cücelerden Arrietty’i görür. Arrietty, doğuştan gelen meraka ve pervasız kişiliğe sahipti. Yavaş yavaş Sho’ya yaklaşır ve tüm ailesinin hayatı bir anda değişir…
Whisper of the Heart – Yüreğinin Sesi (1995) IMDb: 7.9
Aoi Hiiragi’nin aynı isimli mangasından uyarlanan film 1995’te gösterime girdi. Film lise son sınıfa giden ve sınavlarına çalışmak yerine edebi kitaplar okumayı ve sokak kedileri ile oynamayı tercih eden Shizuku Tsukishima adlı genç bir kızı anlatıyor. Hırslı ve genç bir çocukla tanışan Tsukishima yeni ve sıradışı tutkuları gelişir. Hem kendini ve hem yazma becerilerini test etmek için yüreğini dinlemeye başlar.
Hikaye görünüşte basit gibi gözükse de özünde daha derin bir amaç güdüyor. Bir sanatçının yaratılış ve evrim süreci ile bir gencin ilham ve güvensizliklerle dolu karışık zihnini kullanarak öze ulaşıyor. Kişinin kararlılığını ve tutkusunu kaybetmeden becerilerini geliştirmek için gösterdiği çabayı da mükemmel bir şekilde anlatıyor.
Nausicaä of the Valley of the Wind – Rüzgarlı Vadi (1984) IMDb: 8.0
Film post apokaliptik bir dünyada insanlar ve doğanın bir arada yaşama savaşını anlatmaktadır.
Medeniyeti yok olmasının üzerinden bin yıl geçer. İnsanlık artık Prenses Nausicaa’nın sorumlu olduğu “Rüzgar Vadisi” olarak adlandırılan küçük şehirlerde ve köylerde hayatta kalmaya çalışıyor. Yeni dünyaya ayak uydururken barışı önceleyen Nausicaa ayrıca insanları zehirli ormandan ve özellikle dev yaratıklardan korumaya çalışır.
Hayao Miyazaki ve Ghibli Stüdyosunun yarattığı en iyi animelerden biri olarak gösterilir. Savaş karşıtlığı, çevre sevgisi ve insanlığın ortak bilinci mükemmel bir biçimde ekranlara getiriliyor.
Kiki’s Delivery Service – Küçük Cadı Kiki (1989) IMDb: 7.8
Bir cadı ve normal bir adamın kızı olan Kiki, 13 yaşına giriyor. Bu sebeple küçük cadının evini terk etmesi ve bir yıl boyunca tek başına yaşaması gerekiyor. Konuşan kara kedisi Jiji ile birlikte küçük bir sahil kasabasına varmak için uçar. Uçmak, sahip olduğu tek cadı gücü olduğundan, bir teslimat hizmeti başlatmaya karar verir. Bir çocuğunun yeteneklerini keşfetme sürecinde verdiği çaba çok ustaca izleyiciye aktarılıyor.
Castle in the Sky – Gökteki Kale (1986) IMDb: 8.0
Gökteki Kale, Studio Ghibli’nin yapımcılığını üstlendiği ilk uzun metrajlı filmdir. Uçma yeteneği olan Sheeta gökte tutsak tutulduğu bir zeplinden kaçarken genç mucit Pazu ile tanışır. Sheeta ve Pazu kayıp bir insan ırkının yaptığı uçan şehir Laputa’nın sırlarını keşfetmek için maceraya başlarlar.
Grave of the Fireflies – Ateşböceklerinin Mezarı (1988) IMDb: 8.5
İkinci dünya savaşında bir çocuk olan Seita, küçük kız kardeşi Setsuko ve ailesiyle birlikte Kobe’de yaşıyordu. Bir bombalamada annesini kaybeden Seita kız kardeşinin sorumluluğunu üzerine alır. Deniz subayı olan babası hala savaşmaktadır. Hayatlarını sürdürmek için halalarının yanında kalmaya başlarlar. Seita kardeşine annesinin eksikliğini hissettirmemek için çalışmaya başlar. Ancak zaman geçtikçe halası Seita’yı zorlamaya başlar ve en sonunda onları terk edilmiş bir sığınağa bırakır. Seita’nın bu noktadan sonra ayakta kalma mücadelesi daha da ağırlaşır.
Savaşın dışında kalan ve bunun ağır sonuçları ile yüzleşen insanların hayatları anlatan film anime tarihinin en önemli filmlerinden biri olarak gösteriliyor.
Princess Mononoke – Prenses Mononoke (1997) IMDb: 8.4
Hikaye, efsanevi bir dünyada yaban domuzu tanrısının saldırısından sonra kendisine bilinmeyen bir hastalık bulaşan son Emishi prensi Ashitaka’nın macerasını anlatıyor. Ashitaka gelişen olayları anlamak ve hastalığına çare bulmak için bilinmeyen bir yolculuğa çıkar. Ülkeyi dolaşırken, her yerde yaşanan savaş ile insanların güç üstünlüğü mücadelesinde dünyaya verdikleri zararlara şahit olur.
1997’de gösterime girdiğinde Japonya’da en yüksek hasılatı yapan film oldu. 2001 yılında gösterime gire “Spirited Away”e kadar Japonya’nın gişe rekorunu elinde tuttu.
Howl’s Moving Castle – Yürüyen Şato (2004) IMDb: 8.2
Sessiz ve utangaç bir kız olan Sophie şapka dükkanında çalışıyordu. Howl adında yakışıklı ama gizemli bir büyücü ile karşılaştıktan sonra macera ve heyecan dolu bir dünyaya adım atar. Kibirli bir çöl cadısı, onların arkadaşlıklarını kıskanarak Sophie’yi lanetler ve onu 90 yaşında bir kadına dönüştürür. Büyüyü bozmak için arayışlara başlayan Sophie, Howl’un hareketli kalesi ile yolculuğa başlar.
Fantastik bir dünyada hareketli ve sürükleyici bir yapı olan Yürüyen Şato, Ghibli’nin başyapıtları arasında gösterilir.
Spirited Away – Ruhların Kaçışı (2001) IMDb: 8.6
Chihiro, on yaşında bir kızdır. Babasının işleri nedeniyle taşındıkları kasabaya giderken terk edilmiş ve sıra dışı bir mahalleye girerler. Anne ve babası ile terkedilmiş mahallede dolaşırken beklemediği sürprizler ile karşılaşıyor.
Yeni bir dünyanın kapılarını aralayan aile, beklenmedik bir hayata adım atıyor. Kızlarını dinlemeyen ebeveynler açgözlülükleri yüzünden cezalandırılırken Chihiro ise onları kurtarmak için ruhların temizlenmeye geldikleri bir hamamda çalışmaya başlar. Babası ve annesini tutsak tutan Yubaba’nın hamamında çalışan baş karakterimiz hem ailesini hem de kendisini kurtarmak için film boyunca bulunduğu sistemle savaşır.
Film, Ghibli Stüdyolarının yaptığı filmlerin zirve noktasıdır. 2003 yılında ‘Uzun Metrajlı En İyi Animasyon Filmi’ Oscar’ını kazanarak başarısını taçlandırmıştır. Yönetmenliği ve senaryosu ise usta yönetmen Hayao Miyazaki’ye aittir. İçerdiği metaforlar ve yapılan vurgular filmi her kesimden insanın izlemesi için yeterlidir. Müziklerinin kalitesi ise bambaşkadır.