İçindekiler
Genel Bakış
Daha çok bulduğu madenci lambasıyla tanınan Humphry Davy, gazların özellikleriyle de ilgili birçok önemli buluş yapmıştır. “Gülme Gazı” diye tanına nitrik oksit (azot oksit) bunların en bilinenidir. Bu buluşlarının yanı sıra, en önemli başarısı elektroliz yoluyla madenleri bileşiklerinden ayırma yöntemini geliştirmesidir.
Hayatı
Humphry Davy, İngiltere’nin güneybatı kıyısındaki Penzance balıkçı köyünde doğdu. Çocukluğunda şair ya da ressam olmak istiyordu. Sonradan bu iki dalda da gerçekten yetenekli olduğu görüldü. Ancak aile baskısıyla tıp bilimine yöneldi. 17 yaşındayken, doktor olmak için bir operatör ve eczacının yanında çalışmaya başladı. Birkaç yıl sonra, tıp bilimine olan ilgisi kimyaya kaydı. Çok geçmeden dönemin önemli bilimsel konularında kendine özgü fikirleri oluştu.
Gülme Gazının İcadı
Humphry Davy, özellikle gazlarla ilgili çalışmalarla ilgilenmekteydi. Bu alanda uluslararası bir ün kazanmakta gecikmedi. Davy’nin ilk buluşlarından biri, azotla oksijen bileşimi olan azot oksittir. Bilmediği kimyasal bileşikļeri koklayarak ve tadarak tanımlamayı benimseyen Davy, bu gazın birtakım alışılmadık özellikleri olduğunu gördü. Gazdan birkaç nefes çektiğinde önce bir zindelik duydu. Sonra duygularını denetleyemez bir halde gülüp ağlayarak bilincini yitirecek duruma geldi. “Gülme Gazı”nın etkilerini açıklayınca ilk kimyasal anestetik, duygu uyuşturan ilaç olarak kullanılmaya başlandı. Ayrıca bu buluşu Davy’ye Londra Kraliyet Enstitüsü’nde öğretim üyeliği kazandırdı.
Potasyum, Sodyum, Kalsiyum, Magnezyum…
Enstitüde çalışırken, Davy, elektroliz denilen yeni bir teknik geliştirildiğini öğrendi. Bu yolla su, hidrojen ve oksijen elementlerini ayırıyordu. Bu yöntemde suya iki elektrot daldırılıp elektrik akımı geçiriliyordu. Davy, aynı yöntemle, sudan başka bileşimlerin de ayrıştırılıp ayrıştırılamayacağını merak etti.
Düşüncesini sınamak için önce, o zamana kadar yapılanların en büyüğü olan dev bir elektrik bataryası yaptı. Davy, bu bataryayı çok bulunan birtakım maden bileşikleriyle yaptığı bir dizi deneyle kullandı ve hemen olağanüstü sonuçlar aldı. Öncelikle potasyumu ayırdı. Çok geçmeden sodyumu sodadan ayırdı. Ertesi yıl stronsiyum, kalsiyum, magnezyum ve baryum’u ayrıştırdı. Bu yeni madenlerin bulunuşu başlı başına önemli bir başarıdır. Davy’nin çalışması elektrolizin endüstriyel işlemler arasındaki yerini almasını sağlamıştır.
Madencilikte Devrim: Davy Lambası
Bilimsel çevrelerde yeterince ünlü olan Davy, madencilerin kullandığı yeni tip lambayı bulunca ünü halk arasında da yayıldı. O çağda madenlerde ortaya çıkan ölümlerin en önemli sebebi madenci lambalarının aleviyle tutuşup patlayan toprak altındaki gaz birikintileriydi. Bu gazların en yaygını da kokusuz metan gazıydı. Madenciler, tehlikeli ölçüde birikip patlayana kadar bu gazın farkına varamıyorlardı.
1815 yılında madenlerdeki güvenlik koşullarını inceleyen bir kuruluş, danışmak üzere Humphry Davy’ye başvurdu. Davy, hemen sorunun kaynağının, madenci lambalarının yüksek ısıdaki alevi olduğunu gördü. Eğer gazların yanma ısısının altında bir ışık kaynağı bulunabilseydi, metan gibi gazların patlaması önlenebilirdi. Sonunda, alevin çevresine tel bir kafes geçirdiğinde, alevin ısısına dağıldığını buldu. Tel kafesin deliklerinden, alevin yanmasını sağlayacak yeterlikte oksijen giriyordu. Kafesin dış yüzeyindeki ısı her zaman gazların yanma ısısının altında kalıyordu. Lambanın bir başka özeliği de, çevrede az miktarda bir metan gaz birikintisi olsa bile alevinin renginin maviye dönmesiyle madencileri bekleyen tehlikeye karşı uyarmasıydı. Birçok madencinin yaşamını kurtaran Davy lambası, Davy’ye halkın hayranlık ve takdirlerini kazandırmıştı.
Davy, kendi sağlığıyla ilgili konulardaysa pek dikkatsizdi. Yaşamı boyunca kokladığı ve tattığı kimyasal maddeler sonunda onu 33 yaşındayken yarı yatalak bir duruma getirdi. Umutsuz bir çabayla birkaç kez sağlığına kavuşmak için Avrupa’yı dolaştı. Birkaç ay sonra da, kendini felce uğratan bir dizi kriz sonunda öldü.