III. Mustafa

Benzer İçerikler

Genel Bakış

28 Ocak 1717 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan III. Ahmed annesi ise Emine Mîhrişâh Kadınefendi’dir. III. Mustafa tahta çıkmadan önce tam 27 yıl kafes içinde ölüm korkusu ile hayatını sürdürdü. III. Osman’ın ölümü ile 30 Ekim 1757’de 40 yaşındayken 26. Osmanlı padişahı olarak tahta çıktı.
Din, edebiyat ve coğrafya alanları başta olmak üzere ciddi bir eğitim aldı. Tahta çıktığı ilk yıllarda Avrupa’nın içinde bulunduğu şartlar nedeniyle başarılı bir dönem geçirdi. Saltanatının son dönemlerinde ise Osmanlı Devleti en buhranlı dönemlerinden birini yaşadı. Yenilikçi bir padişah olan III. Mustafa cülus bahşişi veren son padişah olarak tarihe adını yazdırdı.

Saltanatı

III. Mustafa’nın saltanatının ilk senelerinde Koca Ragıp Paşa sadrazamlık görevini yerine getirdi. Tahta çıktığında düzen, disiplin, mali ve idari açıdan yenilikler yapmaya başladı. O dönemde Avrupa’da Yedi Yıl Savaşları devam etmekteydi. III. Mustafa bu savaş döneminde Fransa ve Prusya devletlerinin ittifak yapma tekliflerini reddederek iç işlerine yoğunlaştı.
Çağdaş fikirleri ile Osmanlı Devleti’ni yükseltip geliştirmek istiyordu. Dış devletlerin konum ve davranışlarını izleyerek orduyu güçlendirdi. Yeni toplar üretirken Özü, Hotin ve Bender Kalelerini yeniledi. Ordudaki topçu sınıfını düzenlemek için Baron de Tott’a Sürat topçuları birliği kurdurdu. Aynı zamanda birbirinden sağlam ve dayanıklı gemiler yaptırdı.
III. Mustafa toprak sistemiyle de ilgili birçok yeni uygulamalar getirdi. İsrafa neden olan şeyleri değiştirerek tasarruf düzeni kurdu. Yerli malın önemine eğilerek vergi düzenlemesi yaptı. Bu yenilikler ve düzenlemeler Osmanlı hazinesini güçlendirdi ve III. Mustafa’nın halkın sevgisini kazanmasını sağladı.

Osmanlı – Rusya Savaşları

Yedi Yıl Savaşları’nın ardından Ruslar, Osmanlı’ya sığınmış olan Lehleri takip etmeye başladı. 18 Eylül 1739’da imzalanan Belgrad Antlaşması’na uymayarak Osmanlı topraklarında saldırı düzenlediler. Antlaşma dışına çıkan Ruslara kızgın olan Osmanlı İmparatorluğu 8 Ekim 1769 tarihinde savaş açtı. 1 Mayıs 1769 tarihinde Osmanlı ordusu Hotin Savaşı’ndan zaferle ayrıldı. Ruslar yenilgiyi kabul etmeden ikinci defa saldırıda bulundular. 12 Ağustos 1769’da Osmanlı Devleti tekrar savaşı kazandı.
Bir sonraki seferde askerlerin emirlere uymaması, düzensiz ve disiplinsiz bir şekilde hareket edilmesi, kış şartları ve yaşanan felaketler Osmanlı ordusuna ağır bir yenilgi yaşattı.  Savaştan muvaffakiyet ile ayrılan Ruslar planladıkları gibi Akdeniz’e inerek Slav propagandası yürüttüler. Rusya bu hamle ile sonradan çıkacak isyanlara ön ayak olmuş oldu.
Bu sıralarda Akdeniz’de bulunan Ruslar Çeşme’deki Osmanlı filosunu yaktı. Bununla kalmayıp Bender’i işgal altına alıp Kırım’ın kapısı olarak kabul edilen Orkapı’yı muhasara ettiler. Rus Çariçe II. Katerina, Kırım’ın kendi topraklarına ait olduğu düşüncesi ile ikiye ayırdı. Bu duruma Osmanlı Devleti sessiz kalmak zorunda kaldı. Kırım’ın ardından Tuna’yı aşan Rusya, kazandığı topraklara daha da fazlasını katmak istiyordu. İlk hedefleri Eflak’tı.
Rusya’nın Osmanlı topraklarında kararlı ve hızlı bir şekilde ilerlemesi Osmanlı Devleti’nin yeni çareler aramasına neden olmuştur. Rusya’nın ilerleyişinden endişe duyan Avusturya Devleti ile nakdî ödemeler dışında Küçük Eflak’ın bırakılmasını öngören bir ittifak antlaşması yapıldı. İmzalanan antlaşma Osmanlı’nın aleyhine olup Lehistan bölgesinin Avusturya, Rusya ve Prusya devletlerinin kendi aralarında paylaşmaları ile sonuçlandı. Ayrıca bu antlaşma Osmanlı’nın toprak kaybının yanında çok fazla miktarda para kaybetmesine de neden oldu. Ekonomisi dibe vuran Osmanlı Devleti dış devletlere boyun eğmek zorunda kaldı.
III. Mustafa savaşın ilk aşamasında Rusya’nın Hotin’i muhasara etmesiyle elde ettiği başarılardan dolayı gazi unvanını aldı. Daha sonraki yıllarda savaşın kötü gitmesinden dolayı Ayasofya Camii’nde okunan hutbede bu unvanla anılması bazı dervişler tarafından protesto edildi.

III. Mustafa’nın Ölümü

Çalışkan ve azimli bir hükümdar olan Osmanlı dönemi padişahı III. Mustafa tahta çıktığı ilk zamanlarda barış ortamı sağlasa da padişahlığının son dönemlerinde orduyu ve devleti iyi idare edip yönetemedi. Devlet adamlarının işlerinde düzgün olmadığını söyleyip sürekli bahaneler buldu. Sıkıntılı ve ağır savaşların devam ettiği dönemde kendini ruhen ve bedenen yoran III. Mustafa sağlığına dikkat etmeye çalışsa da sinirleri ve psikolojisi bozuldu.
Sağlığını kaybetmesine rağmen uzun süredir devam eden Rusya işgallerini sonlandırmayı planlıyordu. Fakat III. Mustafa yaptığı planları gerçekleştiremeden 21 Ocak 1774 günü vefat etmiştir. Naaşı İstanbul’da kendi yaptırdığı Laleli Külliyesi içindeki türbesine defnedildi.
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İlginizi Çekebilir

Doğru Bilinen Tarihi Yanlışlar

Roma Yanarken Nero’nun Lir Çalması ve Aryalar SöylemesiEfsaneye göre, M.S.64’te İmparator Nero, yangını başlatmış ve Maecenas Kulesi’ne tırmanarak yangını...