İslam Coğrafyasındaki Komüncü Hareketler

Benzer İçerikler

Ortadoğu’yu Anlamak

İslam tarihindeki isyanları anlayabilmemiz için öncelikle Ortadoğu’yu bilmek gerekiyor. Zira her hareket kendi tarihsel sürecini oluşturduğu gibi kendi karşıtlığını da yaratır.

İnsanlık tarihinin beşiği olan Ortadoğu’yu anlamak ve tarihsel bağlamıyla incelemek, önemli bir disiplin olan sosyolojinin görevidir. Sosyolojik bir bakış açısıyla incelediğimizde Ortadoğu ilk insanların uğrak yeri, ilk yerleşim yeri ve kadim medeniyetlerin yeşerdiği topraklardır. Ayrıca ilk tek tanrılı dinlerde bu coğrafyada ortaya çıkmıştır.

Ortadoğu Arkaik Yunanlar, Helenler, Hristiyanlar, Müslümanlar ile tüm hegemonik ve yayılımcı güçlerin gözetlediği ve müdahale ettiği bir coğrafyadır. Aynı zamanda köle isyanlarının, komüncü hareketlerin, Karmati’lerin, Hasan Sabah’ların, Babailer’in ve yakın zamandaki devrimci hareketlerin de doğduğu topraklardır.

Konum itibariyle stratejik bir öneme sahip olan Ortadoğu, fosil yakıtlarının önemli yataklarının bulunması sebebiyle de ilgi odağı haline gelmiştir. Endüstüryalizm çağında bu yakıtların ayrıştırılıp dönüştürülmesi her hegemonik gücün ihtiyacı olmuştur.

Güç ve iktidar ilişkileri, üretim süreçlerinde tüm toplumsal yapıları baskı altına alıp kendi güç dengelerini oluşturmaya çalışırlar. Böylece üretim ilişkileri sınıflaşmaya yol açtığı gibi sınıf çatışmalarını da beraberinde getirir. Her hegemonik güç alt yapıdaki üstünlüğü elde etmek için üst yapıyı da kontrol altına almaya çalışır. Kontrol altına alma araçları ise hemen her süreçte din ve milliyetçilik olmuştur. Böylesi bir yapı içerisinde isyanları ayaklanmaları anlamak istiyorsak devrimci  bir yaklaşım gerektirdiğini de göz ardı etmememiz gerekir.

İslam Coğrafyasındaki İsyanlar

Ebu Müslüm Horasani / Emevi Dönemi

İslam tarihi incelendiğinde karşımıza çıkan ilk eşitlikçi ve toplumcu isyan, Emevi devletine karşı Ebu Müslüm Horasani tarafından 747 yılında çıkarılan isyandır. Emevilerin devlet kadrolarına kendi tebâsını yerleştirmesi, halklar üzerinde ağır vergiler uygulaması, Mevali halklarının kimlik problemini çözememesi, köle ticaretini yaygınlaştırması ve devlet güvencesine alması gibi sebeplerle başlamış bir isyandır.

Ebu Müslüm Horasani, Mevali halkları bir araya getirmiş ve Emevi hegemonyasına karşı devrimci bir süreç başlatmıştır. Bu süreç sonucunda Emevi devletine son verilmiş ve iktidar Ebu Müslüm Horasani tarafından Abbasilere teslim edilmiştir.

İsyanın komutanı Ebu Müslim isyan sürecinde halk tarafından çok sevilmiş ve bu ilgi Abbasi halifesini korkutmuştur. Bununla birlikte iktidarı tekeline alan Abbasoğulları, Emevi zulmünü aratmayacak uygulamalar yapmış, Ebu Müslim’i de kendisine rakip görmeye başlamıştır. Abbasi halifesi bunun sonucunda Ebu Müslim’i 755 yılında saraya çağırarak öldürtmüştür.

Babek Hürremi / Abbasi Dönemi

816 yılında Babek Hürremi tarafından çıkarılan isyandır. Ebu Müslüm Horasani’nin Abbasiler tarafından öldürülmesi, Emeviler döneminde var olan vergi dayatmalarının daha da artırılması, köle ticaretinin Emeviler dönemi uygulamalarıyla paralel olması gibi nedenlerle çıkan isyandır.

İsyan 22 yıl sürmüştür. Babek İsyan’ının karakteristik yapısı incelendiğinde Ebu Müslüm Horasani isyanına benzerlik taşır. Zira bu isyanda da Mevali halklar bir araya getirilmiş ve isyan geniş bir zemine oturtulmuştur. İsyan özel mülkiyetin toplumsallaştırılması ve kolektif bir yapıya ulaştırılması amacını taşır. Ayrıca kölelerin özgür ve halkla eşit haklara sahip olmaları gerektiği fikri ortaya çıkmıştır.

Abbasiler açısından dönemin en korkulu isyanı, Abbasi Devleti’nin 6 komutanı tarafından bastırılamadı. Son çare olarak ordunun başına Türk Komutan Afşin Haydar Bin Kavus’u getirildi. Afşin, Türk-Köle askerlerden oluşturduğu büyük bir orduyla isyanı 838 yılında bastırmış, İsyanın liderliğini yapan Babek Hürremi de idam edilmiştir.

Zenc İsyanı / Abbasi Dönemi

Zenc İsyanı kendinden önceki isyanlardan etkilenmiş olsa da isyan tamamen Doğu Afrika ve Tanzanya ailelerinden zorla alınan siyahi köleler tarafından çıkarılmıştır. Abbasiler döneminde köleler tarım ve yapı işleri gibi ağır koşullarda çalıştırılmış ve büyük işkencelere maruz kalmışlardır.

Ali Bin Muhammed Berkai bu köle ayaklanmasına komuta etmiştir. İsyan 867 yılında başlamıştır. Abbasi orduları isyancılar tarafından yenilgiye uğratılmış ve Basra dolaylarında “Dervişan Emirliği” kurulmuştur. Dönemin devrimci hareketi olan Karmatilik hareketi de bu isyana fiziksel destek vermiştir.

Devrin İslam bilginlerinden Farabi, isyanın komutanına devlet yönetimi ile ilgili mektuplar yollamış ve tavsiyelerde bulunmuştur. Keza o dönemde yaşayan Hallac-ı Mansur da isyanı desteklemiş ve Ali bin Muhammed ile sık sık mektuplaşmıştır. 15 yıl gibi bir süre ayakta duran Emirlik 882 yılında Abbasilerin gönderdiği büyük bir ordu tarafından ortadan kaldırılmış, emirliğin tebası kılıçtan geçirilmiş ve Ali bin Muhammed de idam edilmiştir.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Ömer (r.a.)

Hulefâ-yi Râşidîn’in ikincisi (634-644) olan Ömer (r.a.), cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir.Fil Vak‘ası’ndan on üç yıl kadar sonra, diğer...