İçindekiler
Hayatı
26 Ocak 1959’da İstanbul’da doğdu. Ziraat mühendisi olan babası Mehmet Emin Ceylan’ın kendi memleketi olan Çanakkale Yenice’ye tayin istemesi sonucu çocukluğunun büyük kısmı Yenice’de geçer. Ancak Ceylan ailesi eğitim olanaklarının yetersizliği nedeniyle tekrar İstanbul’a dönmek zorunda kalır.
Nuri Bilge Ceylan Bakırköy’de ilk, orta ve lise eğitimini tamamlar. Liseden sonra, 1976 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümüne girer. Ancak üniversitede yaşanan siyasi olaylar nedeniyle iyi bir eğitim alma olanağı bulamaz. Bu nedenle 1978 yılında tekrar sınava girer ve siyasi olayların nispeten daha az yaşandığı Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümüne girmeye hak kazanır.
Mühendislik eğitiminin yanında fotoğrafçılık, görsel sanatlar ve müzikle de ilgilenmeye başlar. Ayrıca üniversitede vesikalık fotoğraflar çekerek harçlığını çıkarır. 1985 yılında mezun olur ancak mühendisliğe ilgi duymaması nedeniyle bu mesleğini icra etmemeye karar verir.
Üniversiteden sonra fotoğrafçılık yaparak geçimini sağlar. Bu arada ilgi duyduğu sinema için tekrar eğitim almaya karar verir. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema bölümüne girmeye hak kazanır. Ancak bir an önce hayata atılmak için iki yıl sonra okulu bırakmaya karar verir ve sinema dünyasına adımını atar.
Nuri Bilge Ceylan ilk evliliğini Aylin Ünaldı ile yapar. Ancak çift anlaşamayarak boşanırlar. İkinci evliliğini ise filmlerinde sanat yönetmenliği yapmış olan Ebru Yapıcı (Ceylan)’yla yapar ve Ayaz isminde bir çocukları olur.
Kariyeri, Filmleri ve Ödülleri
- Nuri Bilge Ceylan sinema dünyasına Mehmet Eryılmaz’ın ‘Seviyorum Ergo Sum’ adlı kısa filmindeki oyunculuğuyla girer. Bu deneyim onun için önemli kazanımlar doğurur. Bu setten satın aldığı Arriflex 2B kamera ile ilk filmini çeker.
- “Koza” Nuri Bilge Ceylanın ilk filmidir. Bu film geçmişteki bazı acılı deneyimleri nedeniyle birbirinden ayrı yaşayan 70’li yaşlardaki çiftin yeniden bir araya gelme çabasını anlatıyordu. Çok kısıtlı imkanlarla çekilen filmin başrollerini Babası Mehmet Emin Ceylan ve Annesi Fatma Ceylan’ın üstlendi. Ancak “Koza” çok büyük bir başarıya imza atarak 1995 Cannes Film Festivalinde yarışmaya seçilen ilk Türk kısa filmi oldu.
- 1997’de ilk uzun metrajlı filmi olan ve başta Berlin Film Festivali olmak üzere pek çok dünya festivalinde gösterime giren üç bölümlü, otobiyografik ve pastoral “Kasaba” filmini çekti. Bu filminde de tıpkı “Koza”da olduğu gibi kamera karşısına ailesini, akrabalarını ve yakın arkadaşlarını geçirdi. Başrolü Nuri Bilge Ceylan’ın yeğeni Mehmet Emin Toprak, yardımcı rolleri ise Babası Mehmet Emin Ceylan ve Annesi Fatma Ceylan üstlendi.
- 1999 yılında bir meta-film olan ve ilk iki filmdeki otobiyografik izleği sürdüren ve büyük başarı kazanan “Mayıs Sıkıntısı” filmini çekti. Film, Berlin Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde gösterilmişti. Bu filmde de yakın çevresi rol aldı.
- 2002 yılında çektiği ‘Uzak’ filmiyle, 2003 Cannes Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanır. Bu ödül onu dünya çapında bir yönetmen olarak tanınmasına vesile oldu. Ayrıca Uzak filmi, 23’ü uluslararası olmak üzere toplam 47 ödül alarak Türk sinemasının en fazla ödül kazanan filmi olur. Bu filmin başrolünü de Yeğeni Mehmet Emin Toprak üstlenir. Toprak ve Muzaffer Özdemir, ‘Uzak’taki rolleriyle 2003’teki Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü kazanan ilk ve tek Türk oyuncular olarak kayıtlara geçti.
- Ceylan’ın dördüncü uzun metrajlı filmi olan “İklimler”, 2006 Cannes Film Festivali’nin yarışma bölümüne kabul edildi. Ceylan’ın o güne kadar çektiği en büyük bütçeli eser olan film, dijital görüntü teknolojisiyle kotarıldı ve görüntü yönetmenliğini Ceylan’ın kendisinin üstlenmediği ilk filmi olma özelliğini kazandı. Filmin bir diğer önemli özelliği ise, Nuri Bilge Ceylan’ın bu kez kamera önüne de geçerek, eşi Ebru Ceylan’la başrolleri paylaşmış olmasıdır. Bu film 2006 Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI ödülüne layık görüldü.
- 2008 Cannes Film Festivali’nde küçük zaafların büyük yalanları doğurmasıyla parçalanan bir ailenin, gerçeklerin üzerini örterek bir arada kalma çabasını anlatan Üç Maymun filmiyle “En İyi Yönetmen Ödülü”nü aldı. Ödülü aldıktan sonra yaptığı teşekkür konuşmasında “Bu ödülü birisine adamak istiyorum: Tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme…” dedi. ‘Üç Maymun’ daha sonra Oscar yarışında da ilk dokuza kalmayı başaran ilk Türk filmi olur.
Bu filmin bir başka özelliği ise Nuri Bilge Ceylan’ın ilk kez profesyonel oyuncularla çalışmasıydı. Yavuz Bingöl, Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Şungar ve Ercan Kesal’ın başrollerini paylaştığı film Türk ve Dünya Sineması klasikleri arasında yerini aldı.
- 2009 yılında Cannes Film Festivalinde jüri üyeliğine seçilerek bu organizasyonun ana jürisinde yer alan ilk Türk yönetmen olur.
- 2011’de çektiği “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmiyle Cannes Film Festivali’nde bir kez daha Büyük Jüri Ödülü’nü kazanır. 2016 yılında BBC tarafından hazırlanan en iyi 100 film listesinde ‘Bir Zamanlar Anadolu’ filmi 53. sırada kendisine yer bulur. Ayrıca yönetmediği ve senaryosunu yazmadığı filmlerde rol almayan Yılmaz Erdoğan, ilk kez bu filmde salt oyunculuk yapar.
- Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” isimli filmi 2014 yılında, 67. Cannes Film Festivali’nde büyük ödül olan Altın Palmiye’ye layık görülür. Ceylan’a ödülünü Quentin Tarantino ve Uma Thurman takdim eder. Böylece Yılmaz Güney’in Yol (1982) filminin ardından ikinci kez bir Türk filmi bu ödülü kazanmış olur.
- 2018 yılında ise Doğu Demirkol, Murat Cemcir, Hazar Ergüçlü, Ahmet Rıfat Şungar, Akın Aksu, Reyhan Asena Keskinci ve Bennu Yıldırımlar’ın başrolünde olduğu, doğduğu kasabaya dönüp yazdığı kitabı bastıracak parayı toplamaya çalışan fakat babasının borçlarıyla karşılaşan bir gencin hikâyesini konu edinen ‘Ahlat Ağacı’, Cannes Film Festivali’ne ve Oscar’a da aday gösterildi.