İngiltere ile Fransa arasında aralıklarla 116 yıl süren savaşlar (1337-1453).
İngiltere, Fransa topraklarında yayılmacı bir politika izliyordu. Zira Fransa’ya ait olan Guyenne ve Gascogne (Akitanya) topraklarını İngiltere’nin ellerinde bulundurması ve buranın statüsü hakkında çıkan uyuşmazlık, savaşın çıkış nedenlerinden biridir. Ayrıca İngiltere Kralı III. Edward’ın annesi Fransa kralı IV. Philippe’nin kızıydı. İngiltere kralı akrabalık ilişkilerini öne sürerek Fransa’nın krallık haklarını eline almak istedi. Son olarak Flandr (Belçika) halkının Fransızlara karşı İngiltere’den yardım istemeleri de savaşın başka bir nedeni oldu.
Aralıklarla süren savaş Fransa topraklarında yaşandı. İngiltere kralı III. Edward ordusuyla Fransa topraklarına saldırdı. Normandiya bölgesini ve Calais kentini ele geçirerek Paris’i çevreledi. Fransızlar çok ağır yenilgiler aldı. Bu esnada çıkan veba salgınından çok sayıda insan öldü. Bu nedenle savaşa bir süre ara verildi.
1355 yılında alevlenen savaşı Fransızlar tekrar kaybetti. Bu savaşlar esnasında Kral II. Jean esir edildi ve Fransa büyük karışıklıklar başladı. İki taraf arasında anlaşma yapılsa da bu anlaşma ancak dokuz yıl sürdü. Düzenli ordu birliklerine karşı şansının olmadığını düşünen Fransızlar bu kez çete savaşları yaparak İngiliz birliklerine ağır zaiyatlar verdi. İngiliz birlikleri geri çekildi ve otuz beş yıl boyunca savaş olmadı.
Savaş iki taraf için ağır sonuçlar doğursa da Fransa’da yaşanan iç karışıklıklar ciddi boyutlardaydı. Bu esnada VI. Charles Fransa kralı olduktan kısa bir süre sonra çıldırdı. Bu durum Fransa içinde iç savaşın çıkmasına neden oldu. Bundan yararlanmak isteyen İngiliz kralı V. Henry Fransa’ya savaş ilan etti ve Fransızları ağır bir yenilgiye uğrattı (1415). Tarihler 1422’yi gösterdiğinde İngiltere ve Fransa kralları öldü. İngiltere Kralı V. Henry’nin oğlu VI. Henry, Paris’te Fransa kralı ilan edildi. İngilizler Loire Nehri’ne kadar bütün Kuzey Fransa’yı ele geçirdiler. VI. Charles’ın oğlu VII. Charles da kendi krallığını ilan etti. Fransa yeniden kargaşaya ve siyasal belirsizliklere doğru sürüklendi.
İngilizler, Orleans kentini kuşattılar. Bu sırada Fransızlarca azize olduğuna inanılan Lorraine’li bir köylü kızı, ünlü halk kahramanı Jeanne d’Arc askerlere liderlik yaparak kenti kurtardı. Yaratıcı’dan “İngilizler’i ülkeden kovma görevi aldığına” inanan küçük Jean d’Arc’ın Orleans’ı kurtarması, Fransa’da dini ve milli duyguların şahlanmasına neden oldu. Genç kız Paris’i kurtarma girişiminde ise başarı sağlayamadı ve İngilizler’e tutsak düştü. Sonucu başından belli olan düzmece bir mahkemeden sonra da büyücülük suçlamasıyla yakıldı (1431).
Jan belki yaşarken Paris’i kurtarmayı başaramadı, ancak ölümünden sonra ülkenin en doğusundan en batısına dek meydana getirdiği yurtseverce dalgayla aslında hedefine çoktan ulaşmış sayılırdı. Sıradan bir köylü kızının coşkulu yurtseverliğinden çok etkilenen Fransız aydınları, din adamları ve halkı, aralarındaki anlaşmazlığa son vererek VI. Charles’ın çevresinde güçlerini birleştirdiler. Ardından da halk her yerde İngilizler’e karşı ayaklandı. Morali yerine gelen VI. Charles topladığı zinde kuvvetlerle işgal altındaki Paris’e girdi ve kenti geri aldı. Sonuçta, İngilizler, işgal ettikleri Fransa’dan çıkarıldılar. Yalnızca İngiltere’ye çok yakın olan Calais kenti ellerinde kaldı.
Yüzyıl Savaşları’nın bir çok siyasal sonuçları olmuştur. Her iki devlet de bu savaştan büyük zarar gördü. Fransa, yıkılıp yakıldı ve ülkede yoksulluk arttı. Savaşlarda derebeylerin çoğu öldüğü için krallık otoritesi daha da güçlendi. Avrupa’da bir devletin sömürge durumuna getirilemeyeceği anlaşıldı. Avrupa’nın iki büyük devletinin uzun süre kendi aralarında savaşmaları Türkler’in Balkanlar’da ilerlemelerini kolaylaştırdı. Ankara Meydan Savaşı’ndan (1402) sonra parçalanma tehlikesi yaşayan Osmanlı Devleti, bu dönemde tümüyle kendi iç sorunlarına dalmış olan Avrupa cephesinden önemli bir saldırıya uğramadı. Bu da Osmanlılar için büyük bir şans olacaktı.